ADALET
Adalet haklarımızın
gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklıyla haksızın, suçluyla
suçsuzun ayrıt edilmesini sağlar. İnsanlar eski çağlardan beri adalet alanıyla
ilgilenmişlerdir. Adalet kimseyi kimseden üstün. Tutmaz herkese eşit davranır
bu yüzden insanların yüzyıllardır güvendiği bir alandır. Adalet kavramı temelde
hukuk kurallarına uygunluğu içerir. Adalet insanların toplum içindeki
davranışlarına da yön veririr. Aynı zamanda ahlak ve din kurallarını da içerir.
Kutsal kitaplarda da adaletli olmaya ve yöneticilerin düzgün karar vermelerine
yönelik metinler vardır. En eskilerden beri hukuk düzeniyle adalet pek
örtüşmez. Hukuk her zaman için adaleti takip etmek zorundadır. Çünkü her şeyin
en temelli adalet dir. Aynı zamanda siyasi adalet den de bahsedecek olursak
bütün adalet siyasidir. Çünkü bizler fark etmeden toplumun örgütlenme biçimini
yansıttır. Önemli inasanların adalete dayalı bazı sözleri vardır.
“ Adaletin olmadığı yerde
ahlakta yoktur “ –Montaıgne
“ Adaletin kılıcı ile vuran
kol, ne kadar zayıf olursa olsun gene kuvettlidir”-John Webster
“ Adalet önce devletden
gelir” –Aristo
Adalet kavramı yüzyıllarca
tartışılmış farklı şekillerde tanımlanmış olup filozoflar konu hakkında değişik
fikirler ileri sürmüşlerdir. İlk tanım olarak adalet insanların nasıl
karşısındaki insana davranacağını belirtir. İslam`da adalet kavramı Arapça bir
kelime olan “adi” kökünden türemiş olmaktadır. Adalet zulmün karşıtı bir kelime
olarak çoğunlukla hak ile eş anlamlı bulunmaktadır. Adalet düzenli ve dengeli
davranma her şeyin ve herkesin hakını verme, haksızlıklardan uzaklaşarak orta
yolu bulma, bir şeyi yerli yerine koyma insaf ve eşitli anlamında bir terimdir.
Yani istisnasız herkes adalete güvenmeli, ve ondan yararlanmalıdır, hiç imseye
üstünlük ayrıcalık tanımlamalıdır.
ALEYNA NACAR
HERKES İÇİN EŞİT ADALET
Adalet karşısında herkes eşit haklara sahip olmalıdır.hiç kimseye iltimas tanınmamalıdır. En başta adaleti sağlayanlar da adil ve dürüst olmalıdır. Günümüzde pek de buna uyuşmuyor adaletin eşitliğinden bahsediliyor hep, ama bazı kişi ve kurumlar kendince yorumluyor eşitliği,kendine uyarlıyor. oysaki böyle olmaması gerekiyor.Adalet önünde herkesi eşit hak ve hukuka sahip olması gerekir. Adaletten herkesin yararlanması ama eşit derecede yararlanması gerekirken bu eşitlik bazen bozuluyor. Adaletin yer almadığı toplumlarda insanlar mutlu değildir ve devlete karşı güven duymazlar. Bu nedenle toplumda adaletin sağlanması için mümkün olan her şey yapılmalı ve herkese karşı adil davranılmalıdır. Adalet koşulsuz sağlanmalı ve haksızların karşısında durularak suçlular adil bir şekilde yargılanmalıdır. Adalet olmazsa insanların düzeni hiçbir zaman sağlanamaz. Huzurun ve beraberlik için adaletin olması şart. Adaletli olmak haksızlıklra karşı gelmektir.adalet dünyanın dengesini sağlar adalet olmayan yerde haksızlıklar olur.adalet her zaman dürüst olmalıdır. Adaletsiz olmak adil olamamaktır. adaletsizlik karşısında tarafsız kalamayız. Adalet herkes tarafından kabul edilen kanundur. Adalette zengin fakir ayrımı davaranılmamalıdır. Adaletin vereceği karara herkes güvenmeli ve adaletin yolundan kimse şaşmamalıdır. hak ve hukuktan ayrılmamalıdır ve ondan her zaman yararlanılmalıdır. Adalet devletin terazisidir ve yargı adaletn temelidir.Adalet herzaman doğrulukla başlar. adalette herkesin hakkı verilmelidir kimseye üstünlük tanımlanmamalıdır.
Adalet karşısında herkes eşit haklara sahip olmalıdır.hiç kimseye iltimas tanınmamalıdır. En başta adaleti sağlayanlar da adil ve dürüst olmalıdır. Günümüzde pek de buna uyuşmuyor adaletin eşitliğinden bahsediliyor hep, ama bazı kişi ve kurumlar kendince yorumluyor eşitliği,kendine uyarlıyor. oysaki böyle olmaması gerekiyor.Adalet önünde herkesi eşit hak ve hukuka sahip olması gerekir. Adaletten herkesin yararlanması ama eşit derecede yararlanması gerekirken bu eşitlik bazen bozuluyor. Adaletin yer almadığı toplumlarda insanlar mutlu değildir ve devlete karşı güven duymazlar. Bu nedenle toplumda adaletin sağlanması için mümkün olan her şey yapılmalı ve herkese karşı adil davranılmalıdır. Adalet koşulsuz sağlanmalı ve haksızların karşısında durularak suçlular adil bir şekilde yargılanmalıdır. Adalet olmazsa insanların düzeni hiçbir zaman sağlanamaz. Huzurun ve beraberlik için adaletin olması şart. Adaletli olmak haksızlıklra karşı gelmektir.adalet dünyanın dengesini sağlar adalet olmayan yerde haksızlıklar olur.adalet her zaman dürüst olmalıdır. Adaletsiz olmak adil olamamaktır. adaletsizlik karşısında tarafsız kalamayız. Adalet herkes tarafından kabul edilen kanundur. Adalette zengin fakir ayrımı davaranılmamalıdır. Adaletin vereceği karara herkes güvenmeli ve adaletin yolundan kimse şaşmamalıdır. hak ve hukuktan ayrılmamalıdır ve ondan her zaman yararlanılmalıdır. Adalet devletin terazisidir ve yargı adaletn temelidir.Adalet herzaman doğrulukla başlar. adalette herkesin hakkı verilmelidir kimseye üstünlük tanımlanmamalıdır.
ARDA DENİZ BAYTEKİN
ADALET
Adalet,
bir devletin en önemi unsurlarından biridir. Yasalar önünde belirlenmiş
kurallar dahilinde herkesin suçlarının eşit olarak yargılanması ve
cezalandırılmasıdır. Adalet sahibi insanlar
kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeden her şartta gerçekleri söyleyen ve
yapan kimselerdir.
Adalet bir ülkeyi ayakta tutan en önemi
etkenlerden bir tanesidir. Tabii ki adalet diyince
ilk akla gelenlerden birisi devletin halkı üzerindeki tutumuyla ilgilidir.
Adaletin yer almadığı toplumlarda insanlar mutlu değildir ve devlete karşı
güven duymazlar, adaletin olmadığı toplumlar genellikle dünya ülkeleri arasında
geri kalmış olan ülkelerdir, devlet olarak adaleti
sağlayamazsanız insanlar kendi adaletini kendi eliyle sağlama yolunu tercih
eder. Bu da toplumsal huzuru ve barışı tehdit eden en önemli unsur olur ama
adaletin olduğu toplumlarda halk mutlu olur. Devlet yönetiminde söz sahibi
kişilerin adaletli olması gerekmektedir. Adaletli yöneticiler ve adaletin
işlediği kurumlar toplum düzenin düzgün şekilde sürüp gitmesini sağlar. Adalet
koşulsuz sağlanmalı ve haksızlıkların karşısında durularak suçlular adil bir
şekilde yargılanmalıdır.
Haksız
yere yargılanmış ve cezalandırılmış insanlar toplum için bir yaradır. Bunun
yanında suçlu olduğu halde rahatlıkla hayatına devam eden insanlar da
olmaktadır ama adalet, suçsuz insanların cezalandırılmaması, suçlu insanların
ise ellerini kollarını sallayarak sokaklarda dolaşmaması demektir. Adalet,
elimizi vicdanımıza koyduğumuzda vicdanımızın sızlamamasıdır. Adalet, hukukun
ve yasaların işe yaraması için en çok gerekli olan unsurdur. Bu nedenle her zaman adaletin yanında bulunmak,
adaletin yanından ayrılmamak gerekmektedir.
ATA BARKIN AKPARLAK
ADALETİ OLMAYAN BİR TOPLUM AYAKTA
KALAMAZ
Adalet yaşadığımız toplumun temel bir parçasıdır.
Adaletin olduğu yerde toplum huzurludur. Adalet olmadığı yerde ise düzen biter
anarşi başlar. Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir.
Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Adalet bizi ve her
hangi birini eleştirmezsizin ( zengin,
fakir vb. ) bizi aynı kefeye koyar, eşit
haklar doğrultusunda yargılar.
Adalet toplumsal bir haktır, kim senin
elinden alınamaz. Bulunduğumuz ortamda adalet güçlü olmalıdır ki sosyal yaşam
dengeli ve düzenli devam edebilsin. Hakkımızı mahkeme gibi haksızlığın olmadığı
herkese eşit çerçeveden bakıldığı yerlerde aramalıyız. Yine de toplum içinde Haksız yere yargılanmış ve cezalandırılmış çok
insan var ve ne yazık ki gün geçtikçe bu sayı artıyor. Bundan dolayı
haksızlığın önüne geçmeliyiz yapılan haksızlıkta sesimizi yükseltmeliyiz.
Toplum hayatında haksızlığa gelmemek için her zaman kendimizi
savunmalıyız ve kimseye hakkımızı yedirtmemeliyiz. Yine de toplum içinde ister
istemez haksızlığa geliyoruz ve bizde haksızlık yapıyoruz. Mesela bir kantin
sırasında veya bir bilet gişesinde. Tabi ki bunların önüne geçemeyiz ama yine
de gerektikçe dikkat etmeliyiz. Adaletin bir diğer anlamı da vicdan özgürlüğüdür.
Adalet elimizi vicdanımıza koyduğumuzda vicdanımızın sızlamasıdır. Hak yememiş
insan vicdanen de rahattır fakat hak yemiş insan vicdanen kötü durumda
hayıflanır. Ama öyle bir dönemdeyiz ki hak yiyen insan hak yemeyenlerden daha
rahat bir şekilde yatıyor.
Adalet kavramı, biz bu dünyada herkes
eşit bir şekilde yaşasın diye var. Bu kavramı es geçmeyip hakkımızı
savunmalıyız ki gelecekte haksızlığa düşmeyelim.
BAŞAK YÜKSEK
Adalet
“İstisnasız herkes adalete güvenmeli,ondan
yararlanmalıdır.Hiç kimseye üstünlük,ayrıcalık tanınmamalıdır.’’Sözü adaletin
üstünlüğünden ve eşitlikten bahsediyor.
Adalet bi ülkenin,insanlığın
temelidir.Yaşadığımız sürece adaletli olmalı ve adalete
sığınmalıyız.Haksızlıklara göz yummamalıyız.Kimsenin hakkını yememeliyiz ve
ayrımcılık yapmamalıyız.Kadın erkek eşitliğini desteklemeliyiz.Sadce kadın
erkek değil zengin,fakir,genç,yaşlı,siyah,beyaz,müslüman,hristiyan
gözetmeksizin herkese saygı duymalı ve eşit davranmalıyız.Zaten Türkiye
Cumhuriyeti adalet üzerine kurulmuş bir ülkedir.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de adalet ile ilgili bir konuşma yapmıştır:
Efendiler! Hükümet
memlekette yasayı hakim kılmak ve adaleti dağıtmakla yükümlüdür. Bu açıdan
adalet işi çok önemlidir. Adliye siyasetimizde izlenecek yol, adaleti, halkı
yormadan, süratle, uygun ve emniyetli bir şekilde dağıtmalıdır. Toplumumuzun
dünyayla teması doğal ve zorunludur; o nedenle de adalet seviyemizi tüm uygar
toplumların adaletleri seviyesine çıkarmak zorundayız… Çağdaş gelişme
milletlerin uygar ihtiyaçlarını genişletir, artırır ve bu ihtiyaçlara uygun
uygar hakların var olmasını gerektirir.
Her devletin, toplumunun uygarlık seviyesine uygun bir hukuk mevzuatı vardır. Tüm uygar devletlerin medeni kanunları birbirlerine çok yakındır. Bizim milletimiz ve hükümetimiz adalet düşüncesi zihniyeti bakımından hiçbir uygar toplumdan geri değildir. Hatta bu noktada daha ileride olduğumuza tarih tanıklık edebilir. Bu yüzden bizim hukuk mevzuatımızın da tüm uygar devletlerin yasal düzenlemesinden eksik olması kabul edilemez. Hedeflediğimiz tam bağımsızlık kavramı içinde adalet bağımsızlığımızın da yer alması doğaldır.
Her devletin, toplumunun uygarlık seviyesine uygun bir hukuk mevzuatı vardır. Tüm uygar devletlerin medeni kanunları birbirlerine çok yakındır. Bizim milletimiz ve hükümetimiz adalet düşüncesi zihniyeti bakımından hiçbir uygar toplumdan geri değildir. Hatta bu noktada daha ileride olduğumuza tarih tanıklık edebilir. Bu yüzden bizim hukuk mevzuatımızın da tüm uygar devletlerin yasal düzenlemesinden eksik olması kabul edilemez. Hedeflediğimiz tam bağımsızlık kavramı içinde adalet bağımsızlığımızın da yer alması doğaldır.
BATUHAN ARSLAN
Adalet haksızlık yapmamak, başkalarına karşı
saygılı olmak gibi anlamlara gelir. Adalet sahibi insanlar kendi
çıkarları doğrultusunda hareket etmeden her şartta gerçekleri söyleyen ve yapan
kimselerdir.Her insan himayesi ya da emri altındaki insanlara haksızlık
yapmadan adalet ile davranmak zorundadır. Tabiî ki adalet diyince ilk akla
gelenlerden birisi devletin halkı üzerindeki tutumuyla ilgilidir. Belki de en
önemli olanlarından biri de budur. Çünkü bir ülkenin içerisinde ayrım kileri
çeşitli şekillerde isimlendirip buna göre farklı muamele göstermek adalet
anlayışındaki bozukluğu gösterir. Adaletin yer almadığı toplumlarda
insanlar mutlu değildir ve devlete karşı güven duymazlar. Güven duygusu olmayan
toplumlarda ise huzur hakim olamaz ve gelişmiş bir toplum ortaya çıkamaz. Bu
nedenle bir devletin yönetiminde adalet oldukça önemlidir. Devlet yönetiminde
söz sahibi kişilerin adaletli olması gerekmektedir. Adalet koşulsuz sağlanmalı
ve haksızlıkların karşısında durularak suçlular adil bir şekilde
yargılanmalıdır.Haksız yere yargılanmış ve cezalandırılmış insanlar toplum için
bir yaradır. Bunun yanında suçlu olduğu halde rahatlıkla hayatına devam eden
insanlar da olmaktadır. Bu insanların vicdanına dokunur ve mutluluğunu bozar.
Bu nedenle toplumda adaletin sağlanması için mümkün olan her şey yapılmalı ve
herkese karşı adil davranılmalıdır. Adalet olmayan bir toplumda eşitlik
yoktur. Eğer adalet olmazsa bir olay karşısında gerçek suçlular
cezalandırılamaz ve herkesin hakkı yenmiş olur. Böylece eşitsizlik ortaya çıkar
ve bu durum huzursuzluğu getirir. Kavga ve kargaşadan uzak bir toplumda mutlaka
adalet sistemi yerine oturmuştur.Toplumun temel yapı taşlarından olan adalet
sayesinde zengin ve fakirler aynı haklara sahip olabilmektedir. Hiçbirinin bir
diğerine üstünlüğü yoktur. Böylece uyum içinde yaşanabilir. Huzur ve güvenin
teminatı o ülkedeki adalettir.
ÇAĞATAY ERDEM BİLGİNER
ADALET
Adalet, insanların kim olduğunu düşünmeden ona saygı
duymaktır. Adalet, insanları farklı kefelere koyup eşit bakmak değil, herkesi
aynı kefede eşit saymaktır aynı zamanda adalet eşitlik demektir. Adalet olmayan
bir devlette her zaman sorunlar çıkar. Güçlü, güçsüz ayırt etmeden herkese eşit
davranılmalıdır. Güçsüze uygun işler verilmelidir. Kimse yardım isteyecek kadar
zorlanmamalıdır. Japonya da geliri 1 milyon üstünde olan 19 kişi varken Türkiye
de bu sayı 21 kişidir. Kısacası gelir dağılımı fazlasıyla adaletsizdir. Ancak yoksulluk oranına bakılırsa gelir
uçurumunun en çok bizde olduğu görülmektedir.
Sistem fakirden aldığı paraları zengin kişilere verdiği sürecede bu
uçurum asla kapanmaz.
Kadına vuran caniler, döverek adam
öldüren katiller ve kızı yaşındakilere tecavüz edenler serbestken adaletten söz
edemeyiz. Normal bir ülkede bu suçları işleyen bir devlet başkanı bile olsa
cezasız kalmaz. Fakat Türkiyede adalet anlayışı Erdal Eren'in yaşının
büyülterek asılması ile Ogün Samast'ın yaşının küçültülüp çocuk mahkemesinde
yargılanması paralelinde gidip gelir. Türkiye öyle bir ülkeki aydınlardan
zindanlar doldurulur, haklı olanlar haksız yerine koyulur. Bütün Dünya'da suç
işlediğiniz kanıtlanana kadar masum kabul edilirsiniz fakat söz konusu Türkiye
olunca masumluğunuz kanıtlanana kadar suçlu kabul edilirsiniz. Adalet güce
tapar. Hiçbir zaman masumun, mazlumun, güçsüzün lehine işlememiştir. Sonuçta
ekmek çalan çocuğa 10 yıl hapis verenle tecavüzcüyü serbest bırakanda aynı
sistem.
Adalet özgür düşünce demektir. Eğer
biz aklımıza gelen fikirleri veya düşünceleri kimseyi kötü duruma sokmadan
kimsenin özgürlüğünü kısıtlamadan söyleyebiliyorsak adalet vardır. Fakirler
yardım dilenmek durumunda kaldığı sürece ve güçsüzler güçlülerin hatalarına ses
çıkaramadığı sürece adalet olamaz.
DENİZ AKÇA
OBJEKTİF BAKIŞ
Adalet, haklı ile haksızın gözetilmesi
ve ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Filozoflar eski çağlardan beri adaletin
tartışılan ve gerçekleşmesi için birçok fikir ortaya atmışlardır. Adalet
toplumu düzenleyen hukukun temel ilkesidir. Adaletin gerçekleşmesi için
hukukçulara bu kavramı vermek gereklidir. Adalet bir ülkenin temelini oluşturan
kavramdır. Adaletin gerçekleşmesi için eşitlik çok önemlidir. Eğer bir ülkede
suçlu hakkıyla cezalandırılmıyorsa, adalete güvenmemek ve huzursuzluk başlar.
Huzursuzluk başlarsa bireylerin huzurlu bir şekilde yaşamaları mümkün değildir.
Bu durumda toplumu yöneten, yöneticilerin sahip olması gereken en önemli
özellik adalettir. Adalet bir kılıç gibi olmalıdır. Haksızlıkların karşısında
bütün suçluları hakkıyla cezalandırmak gerekir. Ayrıca eşitlik, adalet demek
değildir. Çoğu zaman adalet ile eşitliğin karıştırıldığını görüyoruz. Oysa
eşitlik iki şeyin denk olması demektir. Adalet ise haklı olan bireylere
haklarının verilmesi ve haksız olan bireylerin cezalandırılması ile tarif
edilebilir. Fakat haksız yere cezalandırılan bir insan, toplumun en büyük
acısıdır. Aynı zamanda suçlu olup elini kolunu sallayarak, sokakta rahatça
gezen kişiler de toplumun vicdanını sızlatır. Bu sebeple adaletin sağlanması
için mücadele edilmeli ve bireysel hayatımızda da hiçbir zaman adaletten uzak
durmamalıyız. Ayrıca eşitlik kavramı, herkese eşit davranmak adalet için
yeterli değildir. Ancak bir hukuk düzeni güçsüzleri koruduğu ölçüde adaletli
olabilir. Örneğin sınava giren tüm öğrencilere aynı notun verilmesi eşitlik ama
adalet değildir. Asıl olan herkese aynı notu vermek değil, herkesin cevaplarına
objektif olarak ve adaletli şekilde değerlendirmektir. Aksi takdirde sınav
yapmanın anlamı kalmaz. Herkese aynı notun verilmesi gerektiğini (eşitlik)
kabul edersek, çalışan yani emek veren öğrenci ile tembellik yapan öğrenci
arasındaki adaleti sarsmış oluruz.
DOĞUKAN KESTİROĞLU
ADALET
Adalet, var olmanın temel ilkesidir. Varlığımızı sürdürmek istiyorsak,
adalete inanmak ve onu her kademede tartışmasız uygulamak mecburiyetindeyiz.
Bugün ülkemizde yaşayan sokaktaki herhangi bir vatandaşa ülke adaleti ile
ilgili bir soru sorun, ‘ülkemizdeki adalete inanıyor musunuz’, diye. Alacağınız
cevabı tahmin etmişsinizdir.
Yazılı ve görsel basında sürekli olarak yargı ve adalet sistemimiz
konuşuluyor, tartışılıyor. Modern ve çağdaş toplumlarda , adalet sistemi
tartışılmaz. Adalet sağlanır ve uygulanır. Herkes adalete güvenir. Adalete
duyulan güven insanları rahatlatır. Aksi durum bütün insanları çıkmaza
sürükler. Adalete güvenin zedelendiği toplumlarda kopmalar ve bunalımlar başlar.
Bu kopma ve bunalımların telafisi zor, hemen hemen imkansızdır.
Son dönemlerde ülkemizdeki yargı sistemi çok konuşulur ve tartışılır hale
getirilmiştir. Tartışılması gereken birçok kararlar alınmıştır. Alınan bu
tartışmalı kararlar toplumun vicdanında rahatsızlıklar yaratmıştır. Bunlar
olmamalı. Yürütmenin en önemli görevi halkın adalete güvenmesini sağlamaktır.
Bu görev öyle güçlü sağlanmalıdır ki ülkede bir kişi dahi adalete güvenini
kaybetmemelidir.
Adalete her alanda güvenin sağlanması için, konusunda uzman kişilerce
bilimsel verilere dayalı bir çalışmaya başlanması faydalı olacak.
Unutulmamalıdır ki, adalet bir gün herkese lazım olur. Kişinin yaşamında en
önemli duygu, güven duygusudur. Çocukluğunda yeterli güveni çeşitli nedenlerle
bulamayanlar, ileriki yaşamında bunun acı ve eksikliğini hep
yaşayacaklardır.
Erginlik döneminde bulunduğu çevreye, okuluna, işyerine ve devletine
güvenmek ister kişi. Başı sıkıştığında gidebileceği bir doktor ya da haksızlığa
uğradığında hakkını geri verecek bir mahkeme bulabilmek, ona güven ve umut
verir. Unutulmamalıdır ki, güven duygusu korkuyla değil, sevgiyle
beslenir.
Kendisine ve diğerlerine güvensizliğin olduğu bir toplumun pek de sağlıklı
olduğu söylenemez. Böyle bir toplum adaletli de olamaz. Hukukun üstünlüğü belli
bir zümrenin üstünlüğü anlamına gelmez. Hukuk bir öç alma vasıtası da değildir.
Hukuk; adaleti ve güveni sağlamaya çalışır. Bunu yaparken kişinin, düzenin,
devletin yararları arasında bir denge bulmaya çalışılır.
Ve hic
kimseye üstünlük tanınmamalıdır.Çünki bütün insanlar eşittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder