16 Ocak 2015 Cuma

9. SINILARIN EVP KAPSAMINDAKİ KOMPOZİSYONLARI




BUSE ÖZMÜSLÜMAN

ÖLDÜRMEYEN ACI
Hepimiz acıyı öyle ya da böyle tatmışızdır. Bazıların ki çok ağır olur bazıları ise ona göre daha hafiftir.
Acılar yaşanmalıdır. Onlardan ders almalı ve bir daha aynı hatayı yapmamalıyız. Olgunlaşmamızı sağlar. Ailemizin bile öğretemiceği gerçekleri en saf haliyle gösterir bize. Bunlardan ders çıkarmak ya da çıkarmamak bize kalmıştır. Bazı insanlar aynı hatayı çok kez yaparlar. Oysaki o hatayı ilk defa yaptıktan sonra bir daha yapmaması gerektiğini bilmelidir insan. Herkes bu konuda bu kadar bilinçli olamıyor. Hatalar yapmadan, üzülmeden ve acı çekmeden çoğu şeyi anlayamayız. Tüm bu hatalara, üzülmelere ve acı çekmelere rağmen güçlü bir şekilde ayakta durmalıyız. Bu hatalar kötü bir deneyimde olsa deneyimin kötü de iyi de olmaz. Bizim için en önemli şey yaşadığımız bu kötü şeylerden büyük dersler çıkarmak, böyle hatalara tekrar düşmemektir. Örnek verirsek eroin kullanan bir insanın onu ölüme götürdüğünü çok geç fark eder ama fark ettikten sonra hayatına çok daha sıkı sarılır. Böyle bir olaya öldürmeyen acı güçlendirir deriz. . Öldürmeyen acılar bizim için çok şey ifade eder. Fark etmeyiz ama hayatlarımız için çok önemlidir.
Bizi öldürmeyen acılar güçlendirir. Hayata daha sıkı tutunmamıza işe yarar.



CEZMİ KAMIŞLI
 

ZORLUKLAR BİZLERİ DİNÇ KILAR

Öldürmeyen acı insanı güçlendirir. Güçlü insanlar yaşadığı her sıkıntıda , her zorlukta , her acıda bunlardan birer ders çıkartır. Daha önce benzer bir yanlışı yapmış olan insan artık bunun onu yıldırmayacağını anlar ve böyle bir saçmalığın içine bir daha düşmez. Kendisini benzer yanlış durumlara düşmez. Kendisine benzer yanlış durumlar içerisine sokmaz. Bir yanlış içerisine düşmüş olan kişinin artık derisi kalınlaşmış artık bunu kaldıracak duruma gelmiştir. İnsanlar aldığı darbelerden sonra tecrübelerle güçlenir. Belki o zaman Yaşadığımız şey bizlere çok ağır gelebilir ama aradan zaman geçince anlarız. Aslında çok büyük sorumluluk ve çok büyük yük dediğimiz şey bizi en iyi kılmak için karşımıza çıkmıştır. Bir şey başına ilk kez geldiyse ikincide nasıl davranman gerektiğini bilirsin, çünkü artık yecrübe sahibi olmuşsundur, tecrübelerimiz de hayatımıza şekil vermiştir. Sonuç olarak Konfüçyüs’da dediği gibi : ‘’Bir elmas nasıl yontulmadan güzelleşmezse , insanda acı çekmeden güçlenmez ‘’



ÇAĞLA SARIKOL

ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİ
     Hayatta her şey her zaman güzel gitmeyebilir.Hepimizin karşısına bizi üzen şeyler çıkacaktır.Güzel şeylere olduğu kadar bu üzücü şeylere de alışmak bizi hayatın zorluklarına karşı daha güçlü yapar.
    Acı çeken insanlar tecrübe kazanmış olurlar.Acı çeken insanlar hayatlarının ileriki dönemlerinde daha dayanıklı,güçlü olurlar.Kitapta yazarın 7 sene boyunca hastalığının acısını çekip bir süre sonra hastanede kalmaya bile alışması,bunu yadırgamaması onun bu acıya alıştığını ve acıya karşı direncinin arttığını gösterir.Çektiğimiz her acı,hayatta karşımıza çıkan her kötü olay,bizi ilerde yaşayabileceğimiz zorluklara karşı hazırlar ve bu zorluklarla nasıl başa çıkabileceğimizi öğretir.Çektiğimiz her acıdan hayata dair tecrübeler kazanırız.




DENİZ ATİLLA ÖCAL

'Öldürmeyen acı güçlendirir' ben bu sözden, hatalar ve haksızlıklardan dersler alınarak bu hataları bir daha yapmamak gerektiği hakkında dersler çıkarırız.Bu hatalarda bizi daha olgunlaştırır ve nerede neler yapacağımız hakkında bilgi sahibi oluruz.

Bu konuda kendimden bir örnek vermek isterim; benim için çok önemli sınav öncesi tam ders çalışmaya başlayacağım sırada bir arkadaşım beni aradı ve gel aşağıda top oynayalım dedi, ben ona dersim var dediğim halde o ısrarla boş ver sonra çalışırsın gel top oynayalım dedi bende sonra çalışırım diyerek ona uydum ve top oynamak için aşağıya indim. Akşam oldu ve ben ders çalışamadım doğal olarak dersten kaldım. Daha sonra okul tatil oldu tüm arkadaşlarım oyun oynarken ben tüm tatil boyunca evde ders çalışmak zorunda kaldım. Gene okullar başlamış sınavlarda başlamıştı ben aynı şekilde dersimi çalışıyordum. Aynı arkadaşım gene beni aradı aşağıya gel beraber top oynayalım dedi bende aynı olaydan dersimi çıkardım ve hayır ben gelemem dedim. Olaydan sonra derslerime sıkı çalıştım ve aklıma bir söz geldi öldürmeyen acı güçlendirir.

Ben şunu anladım ki öldürmeyen acı güçlendirir sözcüğü bir olay yaşanmış ise o olaydan bir üzüntü veya bir acı hisseder isek o acıdan ders çıkarır ve bir daha o olayın tekrarlanmaması için daha mantıklı davranırız.





DENİZ ATMACA

ACININ GÜCÜ

Her insan hayatında mutlaka acı yaşamıştır.Bazen içinde bulunduğumuz anlarda o acının hiç geçmeyeceğini sanarız.İnsan acılı olduğu zaman hiçbir şey yapmak istemez,kendini büyük bir yalnızlıkta hisseder.Hiçbir şey umrunda değildir,hiçkimseleri görmek istemez.

İnsan ne kadar kendini kötü hissedip acı içinde olsa da umudunu yitirmemelidir.Acı çekmek güzel bir şey olmasa da insanı bazen daha güçlü kılar,ancak bu her insan için geçerli değildir.Acı bazı insanları daha zayıf ve güçsüz yapabilir.İnsan hangi duruma düşere düşsün,yaşamı boyunca hangi zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın asla içindeki yaşama isteğini ve hevesini kaybetmemelidir.


Dokuzuncu Hariciye Koğuşundaki kahraman çocuk da hasta bacağının kesileceğinden ve sevdiği kız olan Nüzhet'in bir başka adamla evleneceğinden korkup acı duymaktadır.Ne kadar zor durumda olsa da hep kendini daha iyi hissetmek için sevdiği kızı düşünmüştür.Yazar bacağındaki ağrılar arttığında bile çektiği acının ruhsal acısından daha az olduğunu düşünmüştür.Ayağının kesileceğinden korkarak tedavi olmayı reddetmiş,kimseyi dinlememiştir.O'nu sevdiğini kaybetme korkusu güçlü kılıp kendine getirmiş güçlendirmiş ve ne kadar zor olacağını bilse de tedavi olmayı kabul etmiştir.Zaten yazar çektiği acılardan dolayı olgun ve güçlü bir kişiliğe sahiptir.Doktorunun uyarılarına rağmen baston kullanmayı reddedip acı içinde kıvranmaktadır.Sonunda bacağını kesileceğini anlayınca bacağını kurtarmak için hastanede kalır.Koğuşta kaldığı zaman da acı içindedir.Zor günler geçirmektedir.Bu acılar onu gittikçe daha güçlü kılar.Artık tek istediği bacağının kesilmemesidir.Sonunda bacağı kesilmekten kurtulur.Ancak sevdiği kıza kavuşamaz.

 İnsanoğlu eğer hiç acı çekmeden yaşasaydı belki bu kadar güçlü olamazdı.Hatta hayatı belki de daha çekilmez olurdu.İşte öldürmeyen acı güçlendirir.



DENİZ EROĞLU

HAYATTAKİ ZORLUKLAR BİZİ GÜÇLÜ KILAR

Öldürmeyen acı güçlendirir sözünden ben şunu çıkarıyorum ; Mesela bir şey seni çok zorladı,süründürdü, acı çektirdi..Bu olay sana çok şey öğretir. Bence bunun en küçük örneği bir küçük bir çocuk arkadaşlarıyla bir yerden atlarken ayağını kırdı , o an çok acı çekti ayağı alçıya alındı zorla yürüdü bu çocuk bir daha yüksek bir yerden atlar mı ?..Bence atlamaz. Çünkü artık atladığında başına gelebilecek şeyleri bilir daha güçlü ve olayın sonucundan farkında olarak davranır. Hayatta birçok şeyle karşılaşacağız. Dünyada başımıza çok kötü şeyler de gelecektir. Ama bu zorluklar karşısında yılmayıp ayakta kalmayı başarırsak ve en önemlisi bunlardan ders çıkarırsak edindiğimiz bilgilerle aynı hatayı bir daha yapmayız,tecrübelerimizle daha da güçleniriz.

9. Hariciye Koğuşunda ise romanda 15 yaşında bir genç uzun süredir dizindeki kemik veremi nedeniyle ameliyatlar geçirmiş,fakat bunların hiçbir faydası olmamış.Gencin akrabası Paşanın kızı olan Nüzhetle aralarında duygusal bir yakınlık olmuş.Fakat Nüzhete Doktor Ragıp talip olmuş.Ve genç çok büyük bir yıkılma yaşamış,ve bu sürede ayağı daha da kötüleşmeye başlamış.Tek bir seçeneği varmış o da ameliyat olmakmış fakat ameliyatın şöyle bir riski varmış bacağını kaybedebilirmiş.Bu çocuğun başından geçenlerden esinlenirsek ; o tam bu anda sevdiği kız başkasıyla evlenmek üzereyken, ayağını kaybetme ihtimali varken pes etseydi kitabın sonunda anlatılan olay yani çocuğun bacağının iyileşip eski haline gelmesi olmayacaktı.Ama o pes etmedi bu zorluklara rağmen kendini güçlü tutmaya çalıştı ve başından geçen bu zorluklar onu daha da güçlendirdi ve dizi eski haline dönüp düzeldi.

Eğer yaşıyorsak,hala içimizde umut var demektir.Umudu hissederken insan zayıf hissetse bile, içten içe kendinde o gücü bulur.Çünkü onca yaşadığı şeye rağmen hala hayat devam ediyordur ve geçmişi silmek imkansızdır.İşte bu yüzden insan edindiği tecrübelerle daha da güçleniyor. Hepimiz kendi hayatımızın kaptanıyız. Hayatımızı nasıl yönetirsek o derece güzel hedeflere ulaşırız.



DOĞA CEREN SÜLÜN

ÖZGÜRCE

Özgürlük,herhangi bir şeye bağlı kalmama,tutsak olmama,dilediğini dilediğin zaman yapabilme demektir.Özgürlük insanın sahip olabileceği en güzel duygudur.

Hiç kimseye boyun eğmeden özgürce yaşamaya çalışmak ve özgürlüğümüze göz koyanlara izin vermemek,bunun için mücadele etmek en önemli görevlerimizdendir.Özgür yaşayan insan özgüvenlidir,cesurdur.Özgür yaşamak en mükemmel hayat koşuludur.Özgür yaşayan insan köleliğe alışamaz
Başkaları tarafınan boyunurluk altına alınan insanlar ve toplumlar bir açıdan bakıldığında hiç yaşamıyor demektir.Çünkü böyle insanlar başkalarının isteği doğrultusunda hareket ederler .Kendi duygu,görüşleri ve isteklerinin hiç bir önemi yoktur.Bazen kendime soruyorum ‘’Biz ne kadar özgürüz?’’ diye.İnsan yaşam standartları dolayısıyla istediği her sey istediği zaman gerçekleşmeyebilir ama bu başka birinin himayesi altında olmaktan iyidir.Aslında herkes doğduğu saniyeden itibaren özgür bir birey olarak daha sonradan yaşam şartları kısıtlanır .Örneğin;geçmişte bazı imparatorluklar tarafından köle pazarı kurulur ve sefiller satılırmış bana göre bu olay dünya ayıbı.Çünkü kimse kimsenin doğuştan sahip olduğu haklarını elinden alamaz.İnsanın aklına ‘’Köle olmadığımız her durumda özgür sayılıyor muyuz?,Benim için özgürlük nedir’’ sorusuda gelmiyor değil. Açıkcası benim için özgürlük;kendi fikirlerimi korkmadan beyan etmektir.Özgür-ce fikir sunabilmektir.Başka birinin fikir,düşünce ve isteklerimi sınırlamamasıdır.
Asıl olan özgürlüğümüzü nasıl korudugumuzdur.Bu sansı kaybetmemektir çünkü;esas olan hür bir biçimde yaşamaktır. 





AHMET TUNAHAN ÇEVİK

Güçlendiren Acı

‘’Öldürmeyen acı güçlendirir.’’sözü bize çeşitli çağrıştırmalar yapar. Yani manevi acı da vardır, bedenen acı da vardır. Belki de daha çok acı çeşitleri de vardır ama bu ikisi ilk akla gelen çeşitlerdir. Manevi acı bir aşk acısı veya bir yerden veya kimseden ayrılırken hissedilen duygudur. Bedenen acı ise ayağımız kanadığında veya kalıcı ya da geçici bir hastalığımızın olmasıdır ve bu yüzden hep bir acı hissetmektir. Bu acıların hep kötü yanı yoktur iyi yanı da vardır. Bu acılar bizi güçlendirir ve sağlam kılarlar.
Bedenen acıdan gerçek bir örnek vermek istesek ve bunun güçlendirici yanından Peyami Safa’nın ’Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’ndan şöyle bir örnek verebilirim. Bu kitapta bir çocuk var ve dizinde hep bir iltihaplanma söz konusu. Ve bu çocuk kendinden dört yaş büyük bir kızı seviyor. Onun adı ise: Nüzhet’tir. Bu çocuk ile Nüzhet beraber büyümüşler. Nüzhet çocuktan yaşça büyük olmasına rağmen, kızın küçükken bebekleriyle oynamasını, çocuk istihfafla (hor görme, küçümseme) seyredermiş, bilhassa hastalığından sonra. Çocuk kızdan önce, ruhen çocukluktan çıkmış, daha evvel ciddileşmişti. Ama kız hala çocuktu. Yani çocuk Paşa’nın kızı, Nüzhet ile beraber büyüyor kız bebeklerle oynarken çocuk hastalığından dolayı onu sadece izliyor fakat kendisi çocukça davranmadığı için çocukluğunu yaşayamıyor ve bu nedenle hem düşünce hem davranışta daha olgun tavırlar sergiliyor.
Sonuç olarak acılar güçlendirir. Yani bir acıya sahipseniz sakın onun sadece kötü yanını düşünmeyin bu kitaptaki çocuk gibi doğru yolu seçin ve acının güçlendirici yanını kulanın.          



FURKAN EREN AÇLAN   


 “Öldürmeyen acı güçlendirir. ” sözünde anlatılmak istenen; bir acı sizi öldürmez ise, ne kadar çok acı çekseniz bile o çektiğiniz acılar size güç verir, deneyim kazandırır. Çektiğiniz acılara değer, sonunda o acılar sizi iyileştirir güçlü kılar. Artık bünyeniz acıya alışmıştır ve acı hayatınızda yer edinmiştir. Acıdan korkmayıp üstüne gidilmelidir.
 Örneğin, Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” adlı eserinde küçük bir çocuğun 7 senedir çektiği diz ağrılarını anlatıyor. Çocuk, çok fazla ameliyat geçirse bile artık ameliyatlara alışmıştır. Doktora her gittiğinde ameliyat kararı çıkmıştır ancak çocuk hastalıktan bıksa bile yaşama sevinci gitmemiştir. Çünkü çocuk artık alışmıştır. Ameliyatlar o çocuğu öldürmüyor aksine güçlendiriyor, iyileşme belirtileri başlıyor, deneyim kazanıyor. Çocuğun ayağı kesilme riski varken, acılarının üstüne gidiyor ve kitabın sonunda ayağı kesilmekten kurtuluyor ancak bacağı kısalıyor. Acılardan korkmayın aksine acıların üstüne gidin, kitapta olduğu gibi. Küçük çocuk, kitabın başlarında doktorların yaptıkları işlere alıştığını söylüyor. Ameliyat kararı çıksa bile doktora gitmeden önce ameliyat kararının çıkacağını biliyor. Çünkü çocuk, ameliyatların kendisini iyileştireceğini, yeni pansumanların kendine iyi geleceğini kendisi de biliyor onun için doktora gitmekten, usansa bile vazgeçmiyor. Artık acılar, çocuğun hayatının parçasıdır.

Sonuç olarak; öldürmeyen acı insanı güçlendirir, öldürmez. Acılardan korkmayın acılar sizi öldürmez her şeyin bir çaresi vardır. Acılar bize tecrübe kazandırır, artık nerde hata yaptığımızı anlarız ve onları düzeltmeye çalışırız.





FURKAN SEÇEN

ACININ MUTLULUĞU      

Öldürmeyen Acı Güçlendirir sözü, Alman Filozof Friedrich Nietzsche'nin meşhur sözlerinden biridir.

        Öncelikle Acı ne demektir:Acı insan oğlunun hayat içerisinde isteyerek yada istemeyerek maruz kaldığı, insanın çok kederli ve çok üzüntü halidir. Acı diye adlandırdığımız olayları insanların yenmesi insanlar üzerinde acıyı yenmenin vermiş olduğu büyük bir mutluluğa neden olacağından insanın kendini daha güçlü hissetmesine de neden olacaktır.
        Öldürmeyen acı derken şunu anlıyorum; Yaşamıma son verecek, kısaca beni hayattan koparacak acının sağlığıma bir zarar vermemesi yada acının üstesinden gelmem beni yaşama daha çok bağlayacağından dolayı zihinsel olarak kendimi daha çok güçlü hissetme duyguları oluşur.Kısacası başımıza gelen her acı hadisenin, bizleri öldürmüyor ve sağ kalabiliyor isek bizleri daha güçlü olmamızı sağlar anlamına gelmektedir.
Zaten ölmemişsek yaşıyoruz demektir ki...Bur da ki fark acının öldürmeme sinden dolayı, yaşama daha sıkı ve güçlü bir şekilde bağlanmak anlamına gelir.
Genelde toplumda şöyle tabirler kullanılır: Ya bu darbe seni sarsmadı, öldürmedi ya daha da sana bir şey olmaz şeklinde söylemlerle karşılaşırız. Aslında bur da anlatılmak istenen şudur; ciddi bir risk yada tehlikeli bir durum söz konusu iken bunlardan kurtulduğunu yada üstesinden geldiği anlamındadır.
Yine Halk arasında sık kullanılan bir söylem var.O da şu; insanlar bir tehlike atlattığı zaman yada ciddi bir rahatsızlıktan kurtulduğu zaman, Tehlikeyi atlatan kişiye Latife olarak şu söylenir; yahu sana hiç bir şey olmazpostu yırttın sen dokuz canlısın kardeşim-birader-dostum vb. gibi söylemleri toplum içerisinde duymak mümkün.
 Örneğin; Geçinden versin ben bir trafik kazası geçirdim ve bu acı kazadan sağ olarak kurtuldum..İşte bu beni öldürmeyen bir acı olarak güçlendiren ve hayata daha sıkı sıkıya tutunmamı sağlayan bir faktör olabilir.
Yine sınıf arkadaşlarımdan biri çok ciddi bir sağlık sorunu yaşadı ve vermiş olduğu sağlık mücadelesi sonucunda galip geldi ve sınıf arkadaşım acıyı (yani kendini çok üzen hastalığı) yenmenin mutluluğu ile öldürmeyen acı karşısından güçlenmiş olup yaşama tutunmuş oldu.





HANDAN HAZAL ÖZ

ÖLDÜRMEYEN ACI 


Bu dünyadaki herkes mutlaka acının tadına bakmıştır ve tüm canlılarda mutlaka bakacaktır.
Bence bu çok doğru bir söz ,hem insanın acıya alışmasını hemde acıyla yaşamasını bilip güçlenmesini anlatıyor.İnsan her yaşadığı acıyla dahada bilgilenir.
Böylelikle dahada güçlenir.Öldürmeyen acı insan iradesini güçlü kılar.İnsanlar yaşadıkları acılarla olgunlaşırlar.Hayatın gerçeklerini böylece öğrenmeye başlarlar.Gerçekleri öğrendikçe çektiğimiz acıların aslında ne kadar küçük ve önemsiz olduğunu anlarız.Tüm mesele gerçekleri öğrenmekte.
Bu dünyadaki herkes mutlaka acının tatmıştır. Acıyı sevin, daha öğretecek çok şeyi var.





HASAN ERGANİŞ

ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİR
‘’ Öldürmeyen acı güçlendirir ’’ sözünde anlatılmak istenen eğer bir şeye ulaşmak istiyorsak ve yapamıyorsak direneceğiz, hırs yapacağız, çabalayacağız sonunda istediğimiz şeye ulaşacağız.
Örnek verecek olursak; Bir adam işini çok iyi yapıyor. Ama rakipleri, onla aynı işi yapanlar adamı ezmeye çalışıyor ve adam direniyor, direniyor, direniyor ve sonunda iyice güçleniyor, rakiplerini etkisiz bırakıyor.
Başka bir örnekle şöyle de anlatabiliriz; Sınavlar var ama hala dersi anlayamıyoruz ama sonrada hırs yaparsak sınavlardan iyi not alırız.
Siyasetten örnek verecek olursak bir siyaset adamı partisinin kazanması için koşturur. Diğer partilerdeki adamlar, adamı yıkmak için çalışırlar ama adam çok çalışır, çabalar ve sonunda iyice güçlenir, diğer partideki adamları etkisiz hale bırakır ve kendi partisi kazanır.





HİKMET AŞŞIK

ASLA PES ETME
'Öldürmeyen acı güçlendirir' sözünde ben insansın aldığı darbelerden sonra edindiği tecrübelerden sonra daha da güçleneceğini anladım.
Okulda ki en iyi arkadaşım olan Deniz'le birlikte okuldan çıkıp eve doğru gidiyorduk.Deniz'in babası biz yolda giderken arabayla yanımıza geldi.Apor topar Deniz'i arabaya bindirip eve götürdü.Şaşkındım.Ne olduğunu anlamadım.Yarın olmuştu Deniz'le okulda görüştük.Denize babasının neden öyle onu arabaya bindirip götürdüğünü söyledim.Deniz bana babasının Deniz in kanser olduğunu öğrendiği için direk hasteneye götürdüğünü söyledi .Deniz çok üzgündü.Onu tesselli ettim ve bu hastalığı yeneceğini söyledim.Deniz çok üzgündü yarın kemoterapiye gideceğini söyledi.Bende ona şu sözleri söyledim 'Bak Deniz umut hissderken insan zayıf hissetsede bile güçlü bulur kendini.Çünkü sorunlar olmasa ve biz onları çözmek için uğraşmassak bu dünya sıkıcı bir yer olurdu'dedim.Deniz bu sözlerimi duyunca kendine geldi ve bana şu sözü dedi 'Öldürmeyen acı öldürmez ben bu hastalığı yenecem ve eski yaşantıma geri kavuşacağım' dedi.
Ben yazdığım bu metinde umutlarımızı yitirmemeli ve her acı karşısında dimdik ayakta olmamızı anladım.





JON SHİCK

ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİR
Öldürmeyen acı güçlendirir çünkü her seferinde her ne olursa olsun bi şey e karşı o birkaç kez olursa o kadar dirençli okadar güçlü oluyorsun ama o acılarda kötü olduğundan hiç yaşamamak en iyisi bir kere bile o acıların tadına varmamak en güzel şeydir ama herkesin elbetteki bir gün yaşaması gerekir.Şimdiki kitabımız dokuzuncu hariciyedeki gibi oradaki çocuğun çektikleri gibi ama bazı acılar varki öldürür örneğin çok yakınını kaybedince yada cok sevip kavuşamamak tan da ölebilir bu benim düşüncem.Ama büyük ihtimalle mutlaka birkaç kişi vardır o da demek ki gerçeken sevmiş tek önem verdiği o ymuş gibi oluyor ama her ne olursa olsun öldüren acı yoktur ama bi andan bazı acılar var kaç kez yaşarsan yaşa o acıyı yinede o yanın zayıftır.





KÜBRA YÜCEL

YAŞAMAK İÇİN DEĞİL DERS ÇIKARMAK İÇİN YAŞAMALISIN
İnsanlar hayatlarında bir çok zorluklar ile karşılaşırlar. İnsanoğlu her zorlukta; onunla ilgili bir çözüm yolu bularak, problemin üstesinden gelerek, hayatta yoluna devam eder ve mutlu yaşar. Eğer bu zorluklar karşısında çegingen olup üstesinden gelemez ise konu hayatının sadece o anında gerçekleşip bitmeyerek geri kalan ömürlerinde yeri gelerek o sorunla karşılaşıp tekrar hayatında bir problem yaratır.
Hayattaki bu problemleri çözmek bize sadece çözüm değil aynı zamanda bir ders verir. Fakat bu dersi her insan anlayamayıp, yorumlayamaz. Bu yorumlama hayattan tecrübeler edinmiş, bu tecrübeleri hayatta uygulayabilen insanlar tarafından yapılabilir. Konumuz olan "Öldürmeyen acı güçlendirir" cümlesi bize hayatta acı vererek yaşadığımız ve bizde büyük etki bırakan olayları sadece o anlık düşünmeyerek geri kalan hayatımızda bir ders çıkartacağımızı anlatıyor. Kitabımızdaki kahraman ise yaşadığı olayların sonucunda büyüklerinin öğütlerini dinlemeyerek bacağının kesilmesine neden olmuştur ve bu yazara büyük bir ders olmuştur.
Bir problemi sadece yaşamak için değil aynı zamanda ders çıkarmak için de yaşamalıyız. Eğer böyle olmaz ise bu problem hayatımızda daha büyük bir engel şeklinde karşımıza çıkabilir.





ÖMER MERT YÜREKLİ

HAYATA YENİLMEMEK
İnsanlar hayatta birçok olumsuzluklarla karşılaşabilir.Bu olumsuzluklar insanı yıpratır.
Bir insan karşısındaki acı ve zorluklara göğüs germesini bilmelidir. Şayet göğüs geremez ise kendi acısı içinde yok olup gider.İnsan, karşısına çıkan zorluklarla ölene dek savaşmalıdır. Her zaman yaptığımız işlerde başarılı olamayabiliriz.Aldığımız bu sonuç bizi yaptığımız işten vazgeçirmemeli, aksine daha çok çalışmaya teşvik etmelidir.Çünkü sabreden herkes bir gün meyvesini alır.
Kısacası pes etmek hayata yenilmektir, öldürmeyen acı güçlendirmelidir insanı..




SEVGİ NAZ YÜCEL

Öncelikle öldürmeyen acı güçlendirir cümlesinin ne anlama geldiğini açıklamak isterim.Bu cümle dünyanın en ulu sözlerinden birisidir.Bazı insanlar bu cümlenin yalan olduğunu,kendini avutma cümlesi olduğunu söylerler.Tabiki kişiden kişiye değişir bu cümlenin doğru mu yanlış mı olduğu ama bence doğru.Bence de öldürmeyen acı güçlendirir.Her insanın hayatında acı verici bir olay mutlaka olmuştur.Aile hayatında,arkadaş çevresinde,iş hayatında,okul hayatında mutlaka acı verici,üzücü bir durum yaşanmıştır.Örneğin benim aile hayatımda böyle bir durum var.Annem rahatsız.Annemin hasta olması beni ve tüm ailemi etkiliyor.Özellikle ben çok etkileniyorum bu durumdan.Annemin hasta olmasına üzüldüğüm için derslerimi çok etkiliyor.Ama ne demişler acı çeke çeke ayakta durmayı öğreneceksin.Acıları çektikçe,hayatın ne kadar zor olduğunu anlayacaksın.Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı kitabımızda da geçtiği gibi içinden bir kahraman yani bir çocuk var ve o çocukta hasta.Çok hasta ve çok acı çekiyordu.Hastane köşelerinde tek başına kalıyordu.İşte böyle acı çekerek hayata karşı savaşmayı öğreneceğiz.Tabiki herkesin hayatında olan kötü olayları vardır.Ama ne olursa olsun bu kötü olaylara,acı verici olaylara karşı dimdik durmalıyız.Acı çektikçe daha çok güçlenmeliyiz.Kimse bizi yıldırmamalı,kimseye bağlı yaşamamalıyız.Ne olursa olsun mutlu olmalıyız.Sonuç olarak kendimizi çok üzmemeliyiz.Yani ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİR.





ŞAHİN BERK

Öncelikle öldürmeyen acı güçlendirir cümlesinin ne anlama geldiğini açıklamak isterim.Bu cümle dünyanın en ulu sözlerinden birisidir.Bazı insanlar bu cümlenin yalan olduğunu,kendini avutma cümlesi olduğunu söylerler.Tabiki kişiden kişiye değişir bu cümlenin doğru mu yanlış mı olduğu ama bence doğru.Bence de öldürmeyen acı güçlendirir.Her insanın hayatında acı verici bir olay mutlaka olmuştur.Aile hayatında,arkadaş çevresinde,iş hayatında,okul hayatında mutlaka acı verici,üzücü bir durum yaşanmıştır.Örneğin benim aile hayatımda böyle bir durum var.Annem rahatsız.Annemin hasta olması beni ve tüm ailemi etkiliyor.Özellikle ben çok etkileniyorum bu durumdan.Annemin hasta olmasına üzüldüğüm için derslerimi çok etkiliyor.Ama ne demişler acı çeke çeke ayakta durmayı öğreneceksin.Acıları çektikçe,hayatın ne kadar zor olduğunu anlayacaksın.Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı kitabımızda da geçtiği gibi içinden bir kahraman yani bir çocuk var ve o çocukta hasta.Çok hasta ve çok acı çekiyordu.Hastane köşelerinde tek başına kalıyordu.İşte böyle acı çekerek hayata karşı savaşmayı öğreneceğiz.Tabiki herkesin hayatında olan kötü olayları vardır.Ama ne olursa olsun bu kötü olaylara,acı verici olaylara karşı dimdik durmalıyız.Acı çektikçe daha çok güçlenmeliyiz.Kimse bizi yıldırmamalı,kimseye bağlı yaşamamalıyız.Ne olursa olsun mutlu olmalıyız.Sonuç olarak kendimizi çok üzmemeliyiz.Yani ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİR.



ÜMMÜHAN KARAKUŞ

ACI DUYGUSUNA BAKIŞ AÇIMIZ
Acı kavramı kişiden kişiye değişir.Kimsenin acısı küçümsenemez.Çünkü kimsenin acısı bir değildir. Aslında önemli olan bizim o acı duygusuna hangi pencereden baktığımızdır.Yani bazılarının bakı açısı o acı duygusuna karşı pes etmektir,bazılarının ise o acıyla güçlenmektir.Güçlenmek bir şeyi hedef alıp o hedef aldığın şeyden güçlü olmak değildir.Güçlülük herhangi bir acıya dayanma ya da insanları tanıma olarak açıklanabilir.İnsanları tanıma ise şudur.Kötü gününde çok güvendiğiniz ve kendinize yakın bulduğunuz birinin yanında olmasını beklerken onun size karşı kapılarını kapatmış olmasıdır.Evet bu sizi çok üzer,kırar ama sizi hayata karşı güçlendirir.Yaşadığınız sürece kimseye değerinden fazla değer vermemeniz gerektiğini öğrenirsiniz.Bu olay sizin hayata bakış açınızı tümüyle değiştirir.
Birde yaşadığı olaylar,çektiği acılar yüzünden hayata küsen kişilerde vardır.Buda farklı bir bakış açısıdır.Bana göre bu farklılıklar karaktere bağlıdır.Güçlü insan her konuda kendini güçlendirir.Ama zayıf bir kişiliğe sahip kişi hemen pes etme taraftarıdır.Yine örneklendirirsek hasta insanlar.Güçlü ve hasta olan kişi iyileşeceğine gelip geçici bir şey olduğuna inanır ve hastalıkla savaşır.Zayıf ve hasta olan kişi ise öleceğini bu hastalıkla başa çıkabileceğini düşünemez.
Aslında hepimizin kabullenmesi gereken bir gerçek vardır.Maalesef bu gerçeği görmezden geliyor ya da yok sayıyoruz Acımız ve gücümüz ne olursa olsun yaşadığımız sürece acılar bizi güçlendirir,güçlendirsin.Hepimizin görmesi gereken önemli bir yaşam kuralıdır.





























 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder