14 Ocak 2015 Çarşamba

     10-B SINIFI " ARKADAŞ ISLIKLARI" EVP YAZILARI                               

Ahmet CUMHUR
  İnsan 7 sinde neyse 70 inde odur

   İnsan 7 sinde neyse 70 inde odur sözü bence doğrudur. İnsanlar oluştukları kişilikleri değişmez yani bu söz bana göre doğrudur. Bazı araştırmalara göre insanlar gençken yaşlıyken ki halleri tahmin edilebilmektedir, yani insanların 7 yaşındaki halleriyle 70 yaşındaki hallerinin değişmediği anlamına gelir. Araştırma şöyledir:



Social Psychological and Personality Science dergisinde yayınlanan araştırma 1960’lı yıllarda farklı etnik kökenlerden 2400 ilkokul öğrencisinden elde edilen verilerin kullanılmasıyla gerçekleştirilmiş. Araştırmada bu kişilerden 144’üne 40 yıl sonra ulaşılmış ve bu bireylerin kişilik özellikleri yeniden değerlendirilmiş.
Araştırmacılar sözel akıcılık, uyumluluk, dürtüsellik ve alçakgönüllülük olmak üzere 4 kişilik özelliğini yeniden incelemişler.
Araştırma sonuçlarına göre çocukluk döneminde sözel olarak akıcı şekilde konuşanların yetişkinliklerinde de aynı özelliğe sahip oldukları bulunmuş. Yine uyumlu olan öğrencilerin yetişkinlik döneminde de çevreleriyle iyi ilişkiler kuran kişiler olduğu gözlenmiş. Çocukluk döneminde dürtüsel hareket eden çocukların yetişkinlik döneminde de bu özelliğe uygun hareket ettikleri görülmüş. Daha çocukluk döneminde alçakgönüllü olan çocukların yetişkinlik döneminde de kendilerini öne çıkarmayan, kendi negatif yönlerine daha fazla odaklanan kişiler olduğu ortaya konulmuş.
“Kişiliğin bizim içimize yerleştiğini düşünüyoruz, bize ait bir şey olduğunuz düşünüyoruz” diyen araştırmacı Christhopher Nave, “Kişilik bizim, biyolojimizin bir parçasıdır” Vurgusunu yapıyor.
Bu ve benzeri araştırmalar çocukluk döneminde kazanılmaya başlanılan kişiliğin gelecekte olaylar ve durumlar karşısında ne yönde tepkiler vereceğimizi belirlemesi açısından çok önemli olduğunu ortaya koyuyor.


Bu gibi önemli araştırmaların benim düşüncemi desteklediğimi düşünüyorum.

Ayşe YAVUZYILMAZ
Erken Evlilik
        Uluslararası olarak 18 yaş altı evlilikler “erken evlilikler”, 18 yaş altında evlenen kız çocukları ise “çocuk gelinler” olarak geçmektedirler. Çocuk gelin sayısı gün geçtikçe artmaktadır ve çocuk gelin sayısı ise yaklaşık olarak 5,5 milyondur.

          Erken yaşta yapılan evlilikler önce evlenen bireyleri daha sonra da tüm toplumu olumsuz etkilemektedir. Henüz gelişimlerini tamamlamayan bireylerin evliliğinin ruhsal, bedensel ve fiziksel yönden yoksun olduğu gözlenmektedir. Henüz kişisel gelişimini tamamlamamış biri için annelik, babalık, eşlik durumu oldukça zordur. Bu gibi evlilikleri sonucu erken doğan çocuğun yetiştirilmesi de büyük orantıda yanlış olur çünkü henüz kendini tam anlamı ile yetiştirememiş bir anne ve babanın çocuk yetiştirilmesi beklenemez. Erken yaşta evlenen bireylerin büyük kısmı eğitimini de tam anlamı ile tamamlamamış ve eğitimden yoksun bireylerdir ve bu durum erken evliliğin olumsuz etkilerindendir. Olması gerektiği zamandan önce yapılan her iş gibi erken yapılan evlilikler de zamanı gelmeden gerçekleştirildiği için evlilik yaşına gelmemiş bir bireyin evlilik olgunluğu taşıyamaz ve bu da aile içi sorunları doğurur. İstatistiklere bakıldığında erken yaşta yapılan evliliklerde aile içi şiddet, geçimsizlik, ruhsal bozukluk gibi ciddi sorunlar saptanılmıştır. Çocuk gelin olgusu özellikle ekonomik sınıfı düşük olan toplulukların “başlık parası” veya “bir boğaz eksilsin” düşüncesi bu bakış açısının etkisini çok net belirtmektedir. Bu tip evliliklerin yaygın olduğu toplumda eğitimsellik şarttır ve bu konu ile ilgili bilinçlendirilmeli gerekirse gerekli cezalar verilmelidir.

           Erken yaşta yapılan evliliklerin olumsuzlukları gün geçtikçe artmaktadır ve bu durum kişinin psikoloji dışında çevreyi de fazlasıyla etkilemektedir bu gibi durumların olabildiğince azalması için sigarayı bıraktırma gibi türlü faaliyetler yapılarak erken evlilik durumu en aza indirgenmelidir.

Berk EREN

Her şeyi  Zamanında Yaşayın
Erken yaşta evlilik eskiden daha çok yapılan başlık parası tarzı şeylerle daha reşit olmamış kızların evlenmesidir.Ayrıca Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitimin niteliksiz ve yetersiz oluşu, toplumsal değerler, gelenek görenekler, işsizlik ve yoksulluk gibi nedenler kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerine neden olmaktadır. Kız çocuklarının erken yaşta evlenmeleri farklı sorunları da beraberinde getirmektedir.                                                                                                                                  Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, kadınların toplumda yerinin olmadığının da bir kanıtıdır. Her zaman mevcut olan, ancak günümüzde daha çok gündeme gelen cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet olayları, erken yaşta evlilikle daha da artmaktadır. Çocuklar, ebeveynleri arasında yaşanan şiddeti kendi kurdukları aile birliğinde de uygulamaktadır. Bazı toplumlarda küçük yaşta yapılan evlilikle kocaya itaatin ve yeni yuvaya uyumun daha kolay sağlanacağına yönelik bir inanış hakimdir. Erkek aileleri kendilerine uyumu daha kolay olsun diye mümkün olduğunca küçük yaşta gelin almak istemektedir. Aile içi şiddet, geçimsizlik, baskı ve çocuk sevgisinin yokluğu erken yaşta evliliklere yol açmaktadır. Sonuç olarak, erken yaşta yapılan evlilikler, toplumda kadına karşı yapılan ayrımcılığın ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Kız çocuklarının geleceğe dair beklentilerini köreltmekte ve hayata dair bir bakış açılarının oluşamamasına yol açmaktadır. 

Berkay ERCAN
Genç Yaşta Yapılan Evlilikler
   Bana göre genç yaşta yapılan evlilikler bir çok yönden zararlıdır. Benim için en önemli zararı eğitim ve öğretim yıllarının tamamlanamaması ve eksik kalması. Maalesef ki bazı toplumlarda ki zihniyetler çok gelişemediğinden özellikle kız çocuklarında erken yaşta evlenilmeye başvuruluyor.
   Ülkemizde çoğu kız çocuğunun okumasına karşı çıkılarak onları zorla evliliğe sürüklüyorlar.
   Genç yaşta evliliğin temel zararlarından biri de yaş farkı. Ebeveynler ve çocukları arasında ki yaş farkı saygı da en temel unsurdur bana göre. Erken çocuk sahibi olan ailelerde çocukların ebeveynlerine özellikle de annelerine karşı çok büyük bir saygısızlık içinde oldukları kolaylıkla gözlemlenebiliyor. Hatta kimi erkek çocukları ebeveynlerine karşı şiddet bile gösteriyor.
   Gel gelelim ebeveynlerin kendi aralarında olan saygısızlıktan bahsedelim. Eğer bir evliliğin temeli sağlam olmazsa o evlilik bir çok yönden zararlıdır. Ve tahmin edilebileceği gibi temeli sağlam olmayan evlilikler genelde genç  yaşlarda bilinçsiz bir şekilde yapılanlardır.
    Genç yaşta yapılan evlilikler ülkelerin gelişmişlik düzeyini de belli eder. Genelde genç yaşta evliliğe başvuran ülkelerin gelişmekte ya da az gelişmiş, bilinçsiz bir toplumdan oluştuğu gözlenir.
    Bu evliliklerde bir de işin içine para giriyor ne yazık ki. Başlık parası altında çoğu kızın ne dediği önemsenmeden evlendiriliyor. Tabi buna onay veren ailelerin tek düşündükleri alacakları para. Kızların gururunu ve gözyaşlarını bir ' başlık parası ' adına yok sayıyorlar. Sırf ekonomik sıkıntılarını ödeyip mahalle de paraları ile hava atmak istedikleri için kızlarını hiç tanımadığı birine gelin veriyorlar.
   Biraz da bu olaya buna maruz kalan çocukların gözünden bakalım. Parası çok olan aileler yani yüklü bir miktarda başlık parası verebilecek olanlar birden fazla kızı tercih ediyorlar ne yazık ki...

Buse ULAŞTIRICI


GENÇ YAŞTA YAPILAN EVLİLİKLER KİŞİLERİ OLUMSUZ ETKİLER 
  Bence elbette genç yaşta yapılan evlilikler kişileri olumsuz etkiler. Çünkü bir insanın genç yaşta evlenmesi demek ilk önce eğitim hayatını sonlandırması demektir. İkinci olarak da gençliğinden vazgeçmesi demektir. Bu bence kesinlikle çok saçma. Evlenmek acele edilmesi gerekilen bir konu değildir. Bayanlar yirmi beşinden sonra erkekler ise yirmi yedisinden sonra evlenmelidir. Bir çift genç yaşta evlendiklerinde bence hayat onlara oyun gibi gelir. Evcilik oynuyormuş gibi hissederler. Bu insanlar okumayıp okullarını bitirmedikten sonra nasıl geçinecekler. Hadi tamam aileleri düğünlerini yaptı. Evlerini önlerine serdi. Peki ya sonrası ne olacak? Nasıl bir hayatları olacak. En sonunda kendileri de pişman olacaklar ama iş işten çoktan geçmiş olacak. Birine çok aşık olabilirsin. Onsuz yaşayamıyor olabilirsin. Ama eğer bir bayansan kesinlikle okumalısın. Çocukları olursa nasıl bakacaklar? Ne yiyip ne içecekler. Erkekler her yerde çalışır ama bayan öyle değil. Bayanlar narindir. Aile kurmak çok zor.  Bir sürü çift gerçekten birbirlerine aşık olduklarını düşünüyorlar. Ama aynı evde yaşamaya başlayınca birbirlerini çekememeye başlıyorlar. Eğer çocukları varsa arada onlar kaynıyor. En çok üzülenler onlar oluyor. Çocukların psikolojileri bozuluyor. Böyle olunca dersleri etkileniyor. Aileleleri onları sevmiyormuş gibi hissediyorlar. Evlenirken çok iyi düşünmek lazım.  Özellikle de erken yaşta evlenmeyi düşünüyorsan daha da çok düşünmen lazım.

Cem ERTSAK


 Çocuk Yaşta Yapılan Evlilik Ve Sorumlulukları                                     Tarihsel süreç boyunca toplumların gelişimlerinde birtakım sorunlar görülmektedir.Bu sorunların birçoğu da toplumların,medeniyet seviyesinde ilerlerken alışkanlıkları bırakmakta zorlanmalarından kaynaklanmaktadır.Yüzyıllar geçtikçe filozoflar,sosyologlar ve bilim insanları insan ırkının çözümlemek için çeşitli araştırmalar yapmış ve bu araştırmaların sonuçları sayesinde toplumlara ,gerek fizyolojik gerekse psikolojik açıdan daha sağlıklı insanlar kazandırmayı amaçlamışlardır.Neticede günümüz medeniyetlerine bakarsak gelişmiş ülkelerde çizilen tabloda insanlığın kendi anatomisi ve ihtiyaçları üzerinde bilinçli bir gelişim içerisinde olduğunu görürüz.Eğitimin gücü sayesinde bu gün insanlar,hayatlarının büyük bir kısmını bireysel ve toplumsal gelişim içinde harcamaktadırlar.Tum bu değişimler yaşanırken özellikle gelişmemiş toplumlarda farklı tablolara raslamaktayız.Bir yanımız insanlığın gelişimi için bunca çabayı verirken bir yanımız ise değişmekten şiddete korkmakta ve tanıdık,bildik davranışların gölgesinde hiçbir mantıklı açıklaması olmayan davranışları ısrarla sürdürmektedir.İnsan fizyolojisi,ne yazık ki psikolojisinden çok daha hızlı olgunlaşır.Bir insanın bedensel özelliklerine bakarak onun büyüdüğüne karar vermek cehaletin ta kendisidir.Bu gün,bu algı hatası sebebiyle ülkemizde binlerce bedenen büyük,ruhu çocuk yaralı insan can çekişmektedir.Gençlerin eğlenceli bir oyun gibi hayatı adım adım keşfetmeleri gereken yaşta evlilik gibi ciddi bir kurumun kollarına atılmaları hele ki hazır olmadan annelik,babalık gibi büyük gibi büyük sorumluluk isteyen görevleri sırtlamak zorunda kalmaları büyük bir haksızlıktır.Bu haksızlığa maruz kalan bireylerde mutsuz giden bir evlilik hayatı sonucunda başarısızlık ve umutsuzluk hisleri ortaya çıkar.Dünya üzerinde hiçbir ‘çocukluk aşkı’ da hiçbir gelenek gibi erken yaşta yapılan hatalı bir evliliğin zararlarını karşılayacak açıklamayı yapamaz.Bir insanın kendisini tanıması,hayattan ne beklediğine karar vermesi,diğer insanlara bakış açısının oturması için yıllar gerekmektedir.Özellikle ergenlik olarak belirlenen yaş gruplarında çocukların kararları hızla değişmekte ve işin kötüsü bu yaşların insanın en cesaretli olduğu yılları kapsamasıdır.Verilen eğtimlerle yetişkin ve gençlerin birbirlerine korkuyla değik sevgiyle bağlanmasıyla bu problemlerin önüne geçilebilir.Gençlerin, aradıkları desteğe ve sevgiye gerçek sandıkları çocuksu duygularda değil ailelerinde doymaları gerekmektedir.Mutsuz bir yaşamı hiçbir çocuk ya da genç haketmez.Hayat yolunda herkesin birden fazla şansa ihtiyacı vardır.Genç yaşta yapılan evlilikler bu şansı öldürür.Evcilik oyunuyla evlilik gerçeği arasında seneler olmalıdır.Bu seneleri esgeçen bireylerin mutsuz olacağı kaçınılmaz bir gerçektir

Çakabey KARA


-GENÇ YAŞTA YAPILAN EVLİLİKLER KİŞİLERİ OLUMUSuZ ETKİLER-

Türk toplumunun yaralarından biri de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Son günlerde büyük yankı uyandıran bu konu üzerine,herkesin dikkat etmesi ve doğru kararlar vermesi gerekir. Yaptığım arastırmalar sonucu uzmanlar, toplum tarafından önemli bir sorun olarak görülmeyen erken yaşta evliliklerin,hem çiftleri,hem ailelerini, hem de toplumu kısa ve uzun vadede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağını altını çizdiler ve ne kadar önemli olduğunu bir kez daha söylediler. Bence erken yaşta evlilik Türk toplumunu aileyapısını tehdit ediyor ve edecektir. Ülkemizde evlilikler genellikle bir maharet,bir başarı veya bir yetişkinlik hareketi gibi algılanırve çiftler kararlarını özgürce veririler. Ancak bazen bunun olmadığı ilişkilerde olur, bazende özentiyle genç kızlar evlenmek isterlerve aileleri evlenmesini doğru bulmadıgı için evden kacma ya da intahar etme gibi psikolojik sorunla karşı karşıya kalınır. Günümüzde
13-15 yaş arasındaki genç kızlar aileleri tarafından zorla evlendirilmeye çalışır ve bu filmlerde ki gibi mutlu sonla bitmez daha 16 yaşındayken 2 tane çocukla hayatını bitirmiş olur. Toplum olarak ilerlemiş bir ülke, iyi koşullarda yaşamını sürdüren insanlar vemutlu çocuklar beklentimiz var, ancak erken yaşta yapılan evlilikler bizi bu beklentilerden uzaklaştırmaktadır. Ebeveynlerinçeşitli eğitimlerle bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Aile planlaması olgusunun topluma daha açıklayıcı bir şekilde yansıtılması gerekir. Benim görüşüm 18 yaş altındaki evliliklerin yasalarla kesin bir şekilde engellenmesi, özellikle kız çocuklarının eğitimedahil edilmesi ve toplumu bu yönde uyarmak, bilinçlendirmek ve onları ikna etmemeiz gerekir.


Doğuberk KAVUZLU


              İNSANLARI EĞİTMELİYİZ
Evlilik;iki bireyin aile kurmak amacıyla kanunlara uygun  şekilde bir araya gelerek,iyi  günde ve kötü günde ortak ömür gütmek amacı ile birleşmesidir.Tabi genç yaşta yapılan evlilikler bu katagorinin içerisine girmemektedir.Çünkü genç yaşta evlenmenin belirli nedenleri vardır. (Ekonomik nedenler,dini inançlar,gelenek ve görenekler,eğitimsizlik,aile içi şiddet ve bazı vakalar.) Oysa evlilik iki bireyin hayatlarını aşkla ve sevgiyle devam ettirmesiyle oluşan bir olaydır.Genç yaşta ve sevgisiz yapılan evlilikler çok uzun süreli olmayacaktır.Evlilikler sürse bile bireylerin birbirine saygıları gün geçtikçe azalacaktır, ve bu saygısızlık ve sevgisizlik çocuklarına da geçecektir.Bu yanlış aile terbiyesi alması dolayısıyla yanlış bir evlilik sonucu olan çocuklarımızın da hayatları mafolacaktır.
 Bir kız  düşünelim.Bu kız çocuğu 17 yaşında bir genç kız olsun. Ailesi bu kızımızı liseden sonra okutmamış olsun. Kızımızın babası, kızımıza hayırlı bir eş adayı bulmuş olsun. Bu hayırlı eş adayı da 18 yaşında olsun. Bu çiftimizi görücü usulüyle evlendirelim. Evlendikten bir süre sonra sorunlarımız başlar. Çiftimiz henüz gerçek hayatla tam olarak tanışmadıkları için aralarında çıkan bu sorunları çözemeyeceklerdir. Kız baba evine geri dönecektir ve araya eğitimsiz aileler girecektir , zorla da olsa çiftimizin sorununa bir çözüm yolu bulacaklardır. Ancak tekrar bir araya gelseler bile  sorunlar devam edecektir.Hatta gün geçtikçe daha da büyüyecektir. En küçük olan olay bile çok büyük bir hadiseye dönüşecektir. Özellikle de ailemize yeni bir birey katıldığında evlilik işin içinden çıkılamaz bir hale gelecektir. Bu çocuk büyüdükçe de çocuğun kendi sorunlar da büyüyecektir. Çocuğumuzun sorunlarının büyümesi, ailemizin de sorunlarını büyütecektir.Böyle böyle sıkıntılarla streslerle evliliklerini devam ettirmeye çalışacaklardır. Ancak her ikisi de eğitimsiz bireyler oldukları için çocuklarda yanlış aile terbiyesiyle büyüyeceklerdir, ve çocukların hayatı da mafolacaktır.
 Genç yaşta yapılan evlikler hem bireyleri hem de çocuklarını olumsuz yönde etkiler. Hatta bazı evlilikler vardır ki ölüm olaylarına kadar gidebilir.Erken yaşta yapılan evlilikleri önlemek hem ülkemizi hem de bir çok insanın geleceğini kurtarmak demektir.

Erdican Yahya KARAÜZÜM

                                Genç Yaşta Evlilik

Evliliğin sağlam temellere atılması gerekir. İyi bir temeli olmayan evlilikler genelde erken yaşta yapılanlardır. Davranışları ve kişilikleri tam oturmamış kişiler hayatlarını paylaşamazlar. Ve kişilerin iki ayrı temel sorumluluğu vardır. Toplumsal sorumluluklar ve ailevi sorumluluklar.genç yaşta evlenen bir birey ailevi sorumluluğun içinde barındırdığı maddi ve manevi sorumlulukların her ikisini, aynı anda ve dengeli bir şekilde yürütmekle yükümlüdür.

maddi sorumluluklar, kişinin henüz genç olmasından kaynaklı yeteri kadar olgunlaşamaz, yani olgunlaşsa bile eldeki imkanlar, iş bulma yürütme ve kazanma anlamında yetersiz kalabilir. zorluklar bu noktada başlar. önce maddi sorumlulukları yerine getirme baskısı hissedilir.

ama bu kısım hayatın her döneminde olabilir diyebilirsiniz, bu noktada ise evliliğin getirdiği ikinci sorumluluğu zorluk olarak gösterebiliriz; manevi sorumluluklar... eşinize göstermeniz gereken ilgi şefkat ve sevgi gösterileri... maddi sorumluluk ile boğuşurken manevi sorumluluklarınızıda yerine getirmelisiniz.

ikisinin bir arada gitmesini bırakın, genç bir bireyin tek başına manevi sorumlulukları yerine getirmesi bile kolay bir iş değildir. zira kişi karşı cinsi ve onun manevi ihtiyaçlarını yeteri kadar algılayamamıştır, buna zamanı olmamıştır. maddi sorumluluklar ile yüzleşirken, manevi ihtiyaçları algılamak için gerekli olan inceleme süresine ve ortamına da pek kavuşamaz. bir sıkışmışlık söz konusu olur.

kişi manevi ve maddi sorumlulukları bir arada götürmeye çabalar, kısmen başarır zaman içerisinde öğrenir ama bu sefer de toplumsal sorumluluklardan geri kalır. içinde bir eksiklik hissetmeye başlar . çünki toplumsal sorumlulularını yerine getiremez, toplumsal ideallerinin hedeflerinin siyasi hayallerinin peşinde koşamaz.

bu üç kısımın birleştirilmesi yoğun bir emek ister, azim ister, ama bunun dışında eşinizden gelecek destek, büyük bir destek ister. her üç sorumluluğun pençesinde , zaman zaman aksaklıklar başgösterir, eşiniz, samimiyetinizi ve emeğinizi görüyorsa sorun yoktur. yaş ilerledikçe başarı şansınız artacaktır.

Hale TOPACIK
GENÇLİK DENEYİMSİZLİKTİR

     Genç yaşta yapılan evlilikler kişileri olumsuz etkiler. Her işin bir zamanı vardır.
     İnsanlar daha iş bulmadan evlenmeye kalkışırlarsa bu onların hayatlarını kötü etkiler çünkü kendilerine ait bir ev kendilerine ait bir arabaları olmaz. Genç yaşta evlenen insanlar özgür olamazlar çünkü daha tecrübesizlerdir. Genç yaşta evlenip çocuk yapan kişiler çocuğu iyi yetiştiremezler. Çocuk yetiştire bilmek için belirli bir tecrübeye sahip olmak lazım. Çocuğa neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretebilmeliler. Genç yaşta evlenen insanların boşanması sık görülen bir olaydır çünkü daha karşısındaki kişiyi tanıma zamanı bulamamışlardır. Erken evlenen insanların çoğunluğu pişmandır. Hayatlarının tadını çıkarmadan başka birine bakmak kolay değildir. Erken evlilikler kariyerlerini de etkiler okula gitmesi gerektiği  zaman gitmeye bilir. Eşi ile kendi için bir ev almak için okulu bırakıp ağır bir işe girebilir. Genç evlenen insanlar akrabalarının da tepkisini alırlar belki de onları tersleyip evlenirler ve boşandıkları zaman boşlukta kalırlar. Evlilik insanın hayatının baştan aşağı değiştirmesi demektir. Evlendikten sonra alışkanlıklarını, davranışlarını, giyimini, vb. hayatında sürekli olarak yaptığı  işleri bırakmak zorunda olabilir. Bir bireyin evlene bilmesi için sorumluluklarının bilincinde olması  gerekir. Ders çalışmaya zorlanan bir kişi evlendiği zaman aileyi bir arada tutmakta da zorlanır.
     Genç yaşta evlenmek insan için çok yanlış bir davranıştır. Evlilik kendi ailenizden ayrılıp kendinize yeni bir aile kurmak demektir ve bu sorumluluk gerektiren bir iştir.
   
İlgisu ATEŞOĞLU

 Genç Yaş Evlilikleri

Genç yaşta yapılan evlilikler zararlıdır. Çünkü bu evlilikler en başta kızlara zarar vermektedir. Kızların yıllardan beri özgürlükleri kısıtlanmaktadır ve ne yazık ki bunun için şiddet gören kızlarımız da vardır. Genç yaşta evlenen kızlar kocalarından şiddet görerek kocaları tarafından özgürlükleri kısıtlanıyor ve rahat bir şekilkde yaşayamıyorlar bile. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi de bazı kötü yürekli kocalar bu madur kızların en değer verdiği takıları gibi çeşitli mal varlıklarına el koyarak bunları boş şeyler için harcıyorlar. Daha küçükken çocuk sahibi olup onlara bakmaya zorlanan ve koca evlerini idare etmeyte zorlamnan bir çok kız daha eğitimlerini bile tamamlamadan avlenmiş oluyor ve çocuklarına henüz daha iyi bir eğitim verecek durumda olamıyorlar. Bu nedenle de intihar eden ya da psikolojisi bozulan madur kızlar görülmektedir. Bu durum en çok doğu illerimizde görülmektedir karşı çıkan ya da hatayapan kızlar ise öldürülmektedir. Kendi istedği ile evlenen kızlarımız ise yaptıklarından ötürü kendilerini hayat boyunca suçlamaktadırlar.Çünkü kocaları kendilerinden daha üstün olduğunu sanarak onlara zulüm etmektedirler halbuki kız eğer okumuş ve iş saahibi olmuş olarak  evlenseydi kocası ona saygı duyar ve ayrılsa bile kendi ayakları üzerinde duracağını bilir. Bir diğer şekilde ise kızın kendine muhtaç olduğunu bilir ve kız da bunu bildiğinden ötürü onu boşayamaz ve hayatı boyunca yaptığı hatanın bedelini ödemek zorunda kalır. Bütün bunların yaşanmaması için de genç yaşta yapılan evliliklerin sakıncalı olduğunun bilincinde olunması gereklidir…

Mehmet AVLAYAN

GENÇ YAŞTA EVLİLİK
İnsanlar genç yaşta evlenir. Bunun çeşitli sebepleri vardır: ekonomik sebepler, dini inançlar ve kültürel gelenek görenekler, aile içi şiddet, tecavüz vakaları ve en önemlisi eğitimsiz bırakılmak.
Bu sebeplerin kişiler üzerindeki doğurduğu sonuçlar kişilerin eşya gibi alınıp satılması, maddi söz haklarının olmaması, hizmetçi gibi sadece görevleri yapmak, erken yıpranıp yaşlanmak ve hastalanmak, hayata ve kaderine küsmek, imam nikâhıysa 3. veya 4. eş olma ihtimali. Bu nedenlerle, genç yaşta yapılan evlilikler kişileri olumsuz etkiler. Kişiler üzerindeki psikolojik etkileri büyüktür.
Gerçek hayatta genç yaşta yapılan evlilik örneği fazladır. Özellikle ülkemizde. Ülkemizde kızlar zorla evlendiriliyor. Üstüne üstlük çocuk yaşta! Bunun en büyük etmeni eğitimsizlik. Aileler kızlarının psikolojisini umursamıyor. Namus meselesi gibi saçma bir bahane bulup kişileri genç yaşta evlendiriyorlar. Kızların ya da çocukların kaderini yukarıda saydığım olumsuz koşullar bekliyor.
Tabi yalnızca ailelerin eğitimsizliği değil, kişilerin eğitimsizliği de var. Ülkemizde ‘’kız kaçırma’’ gibi bir eylem de söz konusu. Birbirlerini seven genç âşıklar aileleri izin vermeyince sonucu kaçmakta buluyorlar. Kaçıran oğlan, kaçan kız. Sonuç pek de parlak olmuyor haliyle. Eğer oğlan kızı terk ederse, kız ortada kalıyor. Evine de dönemez. Kişilerin hayatları yerle bir oluyor. İnsanlar buna bir son vermeli.
Kitaptan da örnek vermem gerekirse:
Kitabın başkarakterinin babası ölü, aile durumları da oldukça kötü. Hatta annesinin birikmiş bir hayli borcu var. Oğlanın günümüz serserilerinden bir farkı yok. Bir kıza âşık oluyor. Evlenmek istiyor. Kızın babası izin vermiyor. Kız evden kaçıyor. Oğlanın başlarda bir işi olmuyor. Zar zor geçiniyorlar. Sürekli olarak başkalarının evinde kalıyorlar. Kızın çalışmasına da izin yok.Bir gün kavga ediyorlar ve ayrılıyorlar.Kız ne kadar beni terk etme diye yalvarsa da oğlan ayrılıyor. Bunun üzerine kız zor durumda kalıyor, acı çekiyor. Oğlan pişman oluyor, acı çekiyor. İkisi de pişman.
Eğer kız evden kaçmasaydı, oğlan eğitimini tamamlayıp sabırlı olsaydı (ki böylece iyi bir işi olabilir, başkalarının evinde kalmak zorunda olmayabilirlerdi) her şey daha iyi olabilirdi. Birbirlerini seviyorlardı, zaten evleneceklerdi.  Neden acele ettiler ki? Acele ettiklerinden sonuçlar olumsuz oldu.
Özetle ben insanların erken yaşta evlenmesine(ister kendi iradeleri ile ister zorla)  karşıyım. Sonuçlarını olumlu bulmuyorum.

Melih AKGÜN

GENÇ YAŞTA YAPILAN  EVLİLİKLER ZARARLIDIR



  Genç  yaşta yapılan evlilikler  bence  bana  göre  mantıksız.  Çünkü   genç   yaşta  yapılan  evlilikler  insanın  hayatını  birine  erkenden ama  erkenden  hayatını  kapatır insan  daha  hayatında  bir   yere  varamadan  evlilik  yapıyorsa  o   evlilikten  bir  şey  beklenemez. Çünkü  insan  bir şey  olamamışsa  ailesini  evini  eşini   geçirecek  bir işe  yada  hedefe  sahip  olamamışsa  o  insan da  ailesi de hep ama hep  eziyet çeker. İnsanlar  hayatlarında   hiç  evlenmeyecek   diye  söz   konusu değil  insanlar  evlenecek   ama   her  şeyin  bir   yeri   ve   zamanı  var   bunu   herkes  bilmeli.



   İnsanlar  özellikle  kızları   erken  yaşta  evlendiren  aileler var  burada  o  erken  yaşta   evlilik  yaptıran   aileler  erkek  tarafı  şunu  düşünmez  çok  güzel  kız   aldım hem  de genç diye  herkese   hava   atar. Hava  atan  kişi  hiç  ama hiç şunu  düşünmez  ben   küçük  yaşta  genç  yaşta  bir kız  aldım  o  kızın  geleceğinle  oynadım  diye  düşünmez   ama erkek  tarafı   anne  babaları  erke  çocuklarının   hedeflerine  yada  eli  bir iş  tutmaya  gelsin  sonra  evlilik  yaparız derler. Erkeklerde  genç  yaşta  zorlan  yapılan  evlilik   yok mudur ?  Evet  vardır  bunu  yapan  kişi   hem  genç   erkek   çocuğu   hemde   genç  kız  çocuğunun  hedefine  engel kattığını  okumasına  her şeyine  hayatına bile  engel kattığının  farkında  olmazlar. Onlar  için  varsa  yoksa  evliliktir. Genç  yaşta  yapılan  evlilikler  hem  erkek hem de kız  için kötüdür. Kötü  olma  nedeni  kız ve erkelerde  bazı  çeşitli  hastalıklara  neden  açar  ve bu  hastalıklar  hem  kız hemde  erkekler  için  tehlikelidir. Başka  kötü  yolları  ise  erkek  hem  bilgisiz  kız  bilgisiz   ellerinde   avuçlarında   hiç   bir  şey  ama  hiç bir  şey   yoktur   bir   işe  bile   alınmazlar  çünkü  bilgisiz  olduklarını  şuradan  anlarlar  çok erken  genç  yaşta  evlilik  yapıp  onun  üstüne  yaptığı  evlilikte  geçinecek  maddi  durum  hiç bir  şey  ama  hiç  bir  şey  yok  evlilikleri  o  anda  bitirilir.

Ozan SÜTOLUK

Genç yaşta yapılan evlilikler kişileri olumsuz etkiler;

         Türk toplumundaki büyük sorunlardan biri de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Toplum tarafından önemli bir sorun olarak görülmeyen erken yaşta evliliklerin, hem çiftleri, hem ailelerini, hem de toplumu, kısa sürede veya uzun sürede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağı ve aile yapısını tehdit ettiği açık ve nettir. Araştırmalara göre Türkiye'de yapılan her 4 evlilikten birinin küçük yaşlarda yapılan evliliklerdir.Erken yaşta yapılan evliliklerde pişmanlık, öfke, özlem, hayal kırıklığı gibi duygular yoğun bir şekilde yaşanmaktadır.Erken yaş evlilikler erken gebelik ve doğumlara yol açabilmektedir. Fiziksel gelişimini ve ruhsal olgunlaşmasını tamamlayamamış gençler erkenden evlendiklerinde, gebelik ve doğumlarda anne veya çocuğun ölümüne, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimlerini tamamlayamamalarına neden olabilmektedirler. Ayrıca, erken yaş evliliklerinde aile içi sorunlar daha fazla görülmekte, çocuk bakımı ve çocuğu büyütme noktasında çift yeterli bir olgunlukta olamadığından ciddi sorunlar yaşamaktadırlar.Erken yaşta yapılan evliliklerin temel nedenlerinden biri eğitimsizliktir. Erken yaşta yapılan evlilikler farklı coğrafi bölgelerde, çeşitlilik göstermekle birlikte, eğitim düzeyinin düşük olduğu bölgelerde yoğunlaşmaktadır.Ülkemizde eğitim, ilk ve orta öğretimlerde zorunludur. Fakat buna rağmen, bazı aileler çocuklarını okula göndermek istememekte, illegal yollardan bu isteklerini gerçekleştirmektedirler. Erken yaşta yapılan evliliklere bakıldığında, çiftlerin okul çağında olmalarına rağmen, okula gitmedikleri görülmektedir.Erken yaşta evliliklere karşı mücadele ederken toplumlardaki sosyo-kültürel alan önemli bir yer arz etmektedir. Genç karı koca arasındaki sorunlar ailelerini de etkilemekte, aile ve eşler arasında kavgalara, kıskançlıklara, şiddete neden olmaktadır. Bu durum yıpranmış ailelere, mutsuz çiftlere, ortada kalmış ve psikolojik sorunlarla büyüyen çocuklara yol açmaktadır. Bu alanda halkın bilinçlendirilmesi temel koşuldur.

Özüm ERİŞMİŞ

HAYAT KISA ANCAK BEKLEMEKTE FAYDA VAR
  İnsan ömrü kısadır. Bir bakmışsın daha yeni okula başlamışsın bir bakmışsın üniversiteyi bitirmişsin.
Hayat gerçekten kısa ve yaşamaya değer. Bu yüzden hayatı dolu dolu yaşamalıyız.       
  İnsanlar hayatın ne kadar kısa olduğunu ancak ölümle yüz yüzeyken anlayabilirler bence. Bu da yaşamanın insan için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi olabilir. Çünkü hayatın sonlarına doğru insan daha yapacak ne kadar fazla şeyin olduğunu anımsar ve geçmişte yaptığı bazı hataları düzeltmek isteyebilir. Örneğin bu hatalardan biri erken evlilik olabilir. Bir kişi ne kadar severek evlense de yine de evlenirken geleceğini de düşünmelidir. Çünkü genç yaşta yaptığı bir hata o kişinin tüm hayatına mal olabilir, ya da başka bir değişle hayattan soğutabilir. Örneğin okuduğumuz kitaptaki çift. Bu çift çok erken yaşta evlenmişlerdir ve ayrıldıklarında ikisinin de ne kadar büyük acılar çektiklerini bizzat okuduk. Önceden de dediğim gibi insan hayatı çok kısa ve hızlı. Kitaptaki çift bir daha asla eskisi kadar mutlu olamayacaklar ne yazık ki. Ancak eğer çiftimiz birbirlerinin biraz daha olgunlaşmalarını bekleyip daha sonradan anne ve babalarının iznini de alıp evlenselerdi her şey kuşkusuz çok daha güzel olacaktı.          
Sonuç olarak hayat bir insan için ne kadar kısa olsa da hayatın tadını çıkarmak da her insanın hakkı ve genç yaşta yapılan evlilikler de bu kısa hayatı daha da kısaltan ve normalleştiren bir saçmalık.

Genç yaşta evlendirilenler hep kizlar oluyor kendinden büyük kişilerle evlendiriyorlar bu da evlendirileren kızın ailesinin cahil olduğunun göstergesidir. Yıl olmuş 2014 hala küçük yaşta ki kızlar evlendiriyorlar. Hem de kendinden onca yaş büyük biriyle, bildiğimiz para karşılığında satıyorlar ve buna hiç kimse karışamıyor, ne annesi, ne amcaları ne de teyzeleri hiç kimse hiçbirşey diyemiyor. Hepsi doğru birşey yaptığını sanıyorlar.

Eskiden kızlar hiç okumazdı direk genç kız olduklarında evlendirilirlerdi. Hep erkekler okutulurdu çünkü onlar"Erkek"'ti. O zamanlar erkeklere daha önem verilirdi, babalar erkek çocuklarını daha çok severdi, onları okuturlardı istediklerini yapardı erkekler. Kızlar evde oturur, ev işi yapar, okutulmaz , babasına hizmet ederdi. Hala da öyle aileler var. Bu durum kadın erkek eşitliğinin olmadığının kızların - kadınların ezilmesinin göstergesidir. Hata yaptıklarında ise şiddet uygulanması, yaşları 15-16 ' ya geldiğinde kendisinden yaşça biriyle evlendirilmesi. Yani kızların hayatlarının elinden alınması. O kızlar hiç aşkı tadamicaklar, hayatın güzelliklerini tadamicaklar.

Bu yüzden küçük yaşta evlilikler insanı çok etkiler. Sadece ruhsal olarak etkilemez bedensel olarakta etkiler. Örneğin küçük yaşta hamile kaldığında bebekte sorun olabilir, sakat doğabilir.  Bir filmde izlemiştim küçük yaşta bir kiz evlendiriliyordu kızın psikolojisi bozuluyordu. Ve kız başka şehire kaçıyordu. Kötü yollara düşüyordu en sonunda ise intihar ediyordu. Yani sonuç olarak genç yaşta evlilik her yönden, insan sağlığından dolayı kötüdür. Genç yaşta evlilik cinayettir. Yaşarken ölmektir.


Umut BÜYÜKKÖŞKER
                                                    EVLİLİK
Bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamadan yaptığı evlilikler erken evlilik olarak tanımlanmaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelere göre on sekiz yaşının altında yapılan her evliliğe çocuk evliliğe çocuk evliliği denilmektedir. Evlenen kız çocuklarına çocuk gelin denilmektedir. Türkiye de Medeni Kanuna göre evlenme yaşı on yedi olarak belirtilse de bahsedilen erken evlilikler zaten hukuki anlamda gerçekleşmemekte gelenekler ve dini anlamda gerçekleşmektedir. Bu evliliklerin çoğu aile zoruyla yapılan evliliklerdir. Bu evlilikler sağlıklı sonuçlanmayan evliliklerdir. Bireylerin olgunlaşmaması ve birbirini yakından tanımamasından dolayı erken evlilikler sakıncalarıdır      Kanuna göre on beş yaşını doldurmuş bir kız çocuğu, sosyolojik manada evlenmesi durumunda, şikâyet üzerine onunla evlenen kişi, altı aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Dolayısıyla bu maddeyle örtülü olarak, evlilik yaşı on sekiz yaşının altında tutulmaktadır. Küçük yaştaki kadın ve erkeklerin erken yaşlarda evlendirilmesindeki sebepler çok çeşitli, fakat sonuçları da bir o kadar yıkıcıdır. Erken evliliklerin ortaya çıkmasında etmen olan sebeplerin başlıcaları arasında kültürel değerler gelmektedir. Ataerkil değer ve alışkanlıkların, küçük yaşta evliliği olumlayan, normalize eden güçlü bir yanı bulunmaktadır. Geleneksel yaşayışını sürdüren toplumlarda özellikle kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi bir gelenek haline getirilerek pekiştirilmektedir. Erken yaşta ve zorla yapılan evlilikler bugün dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de yaygın bir sorun olmasına karşın, toplumsal değerler sebebiyle sorun olarak nitelendirilmemekte, geleneklerin bir parçası olarak kabul görmektedir. Türkiye ye baktığımızda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde erken yaşta evlilik, başlık parası gibi uygulamalar adet niteliğine bürünmüş ve uygulanmaya devam edilmektedir. Geleneksel toplum, evlilikte erkeğin yaşının ileride olmasını uygun görmektedir. Erkeklerin belirli bir düzeyde eğitim görüp, askerliğini yapıp bir iş sahibi olduktan sonra evlenmesi toplumun genel eğilimi doğrultusunda gerçekleşmektedir.    

Pelinsu UZUN

Erken Evlilik

Bence evliliğin erkeni geçi yoktur çünkü insanların evliliklerinin olumsuz olması erken ya da geç karar vermelerine değil, doğru karar vermesine bağlıdır. Bir insan 20 yaşında da doğru karar verebilir 30 yaşında da. İnsanların evliliklerinin genç yaşta evlendikleri için bittiğine ya da insana olumsuzluk çıkardığına açıkçası pek inanmıyorum çünkü pek çok çift vardır genç yaşta evlenmiş olmasına rağmen mutlu, güzel ve uzun yıllar süren evliliklere sahip olan, bunlardan bir örneği de kendi anne babalarımızdır erken yaşta evlenmişlerdir ve şuan hala mutlu bir yaşamları vardır. İnsanlar birbirlerini gerçekten tanıyıp sevdikten sonra ister 20 yaşında evlensin ister 30 bu onlar için bir şey fark ettirmez ama gerçekten tanımayıp evlenme işini geçici bir heves ya da çocuk oyuncağı gibi gören çiftler için tabi ki fark eder o evlilik onlar için kişisel bir sorun yaratabilir ama bu dediğim gibi kişilerin elinde olan bir şeydir; Kişilerin başta kararı doğru vermesi her şeyi başlatır.  Fakat bu düşünceye sahip olmam çocuk yaşta evlenmeye de destek çıkıyor olmamı göstermez 13-14 yaşında biz birbirimizi tanıdık deyip evlenmeye kalkışan çocuklar tabiki de engellenmelidir çünkü o yaşta olan biri daha hayatın zorluklarını, karşısına neler çıkacağını bilmez sadece gözü kararmışçasına evlenmek istiyoruz bu bizim de hakkımız deyip karşınızda dururlar. Yani bu düşüncem çocuk yaşta olan daha tek başına doğru karar vermeye sahip olamayan kişiler için değil bu kararım gerçekten kendini tanıyıp doğru karar verebildiğine inandırabilecek yaşta olan kişiler içindir. Bu da genellikle 20-21 yaşında olan kişiler oluyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder