10-B SINIFI " ARKADAŞ ISLIKLARI" EVP YAZILARI
Ahmet CUMHUR
İnsan 7 sinde neyse 70 inde odur
Ahmet CUMHUR
İnsan 7 sinde neyse 70 inde odur
İnsan 7 sinde neyse 70 inde odur sözü bence
doğrudur. İnsanlar oluştukları kişilikleri değişmez yani bu söz bana göre
doğrudur. Bazı araştırmalara göre insanlar gençken yaşlıyken ki halleri tahmin
edilebilmektedir, yani insanların 7 yaşındaki halleriyle 70 yaşındaki
hallerinin değişmediği anlamına gelir. Araştırma şöyledir:
Social
Psychological and Personality Science dergisinde yayınlanan araştırma
1960’lı yıllarda farklı etnik kökenlerden 2400 ilkokul öğrencisinden elde
edilen verilerin kullanılmasıyla gerçekleştirilmiş. Araştırmada bu kişilerden
144’üne 40 yıl sonra ulaşılmış ve bu bireylerin kişilik özellikleri yeniden
değerlendirilmiş.
Araştırmacılar
sözel akıcılık, uyumluluk, dürtüsellik ve alçakgönüllülük olmak üzere 4 kişilik
özelliğini yeniden incelemişler.
Araştırma
sonuçlarına göre çocukluk döneminde sözel olarak akıcı şekilde konuşanların
yetişkinliklerinde de aynı özelliğe sahip oldukları bulunmuş. Yine uyumlu olan
öğrencilerin yetişkinlik döneminde de çevreleriyle iyi ilişkiler kuran kişiler
olduğu gözlenmiş. Çocukluk döneminde dürtüsel hareket eden çocukların
yetişkinlik döneminde de bu özelliğe uygun hareket ettikleri görülmüş. Daha
çocukluk döneminde alçakgönüllü olan çocukların yetişkinlik döneminde de
kendilerini öne çıkarmayan, kendi negatif yönlerine daha fazla odaklanan
kişiler olduğu ortaya konulmuş.
“Kişiliğin
bizim içimize yerleştiğini düşünüyoruz, bize ait bir şey olduğunuz düşünüyoruz”
diyen araştırmacı Christhopher Nave, “Kişilik bizim, biyolojimizin bir
parçasıdır” Vurgusunu yapıyor.
Bu ve
benzeri araştırmalar çocukluk döneminde kazanılmaya başlanılan kişiliğin
gelecekte olaylar ve durumlar karşısında ne yönde tepkiler vereceğimizi
belirlemesi açısından çok önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Bu gibi
önemli araştırmaların benim düşüncemi desteklediğimi düşünüyorum.
Ayşe YAVUZYILMAZ
Erken Evlilik
Uluslararası
olarak 18 yaş altı evlilikler “erken evlilikler”, 18 yaş altında evlenen kız
çocukları ise “çocuk gelinler” olarak geçmektedirler. Çocuk gelin sayısı gün geçtikçe artmaktadır ve
çocuk gelin sayısı ise yaklaşık olarak 5,5 milyondur.
Erken yaşta yapılan evlilikler önce
evlenen bireyleri daha sonra da tüm toplumu olumsuz etkilemektedir. Henüz
gelişimlerini tamamlamayan bireylerin evliliğinin ruhsal, bedensel ve fiziksel
yönden yoksun olduğu gözlenmektedir. Henüz kişisel gelişimini tamamlamamış biri
için annelik, babalık, eşlik durumu oldukça zordur. Bu
gibi evlilikleri sonucu erken doğan çocuğun yetiştirilmesi de büyük orantıda
yanlış olur çünkü henüz kendini tam anlamı ile yetiştirememiş bir anne ve
babanın çocuk yetiştirilmesi beklenemez. Erken yaşta evlenen bireylerin büyük
kısmı eğitimini de tam anlamı ile tamamlamamış ve eğitimden yoksun bireylerdir
ve bu durum erken evliliğin olumsuz etkilerindendir. Olması gerektiği zamandan
önce yapılan her iş gibi erken yapılan evlilikler de zamanı gelmeden
gerçekleştirildiği için evlilik yaşına gelmemiş bir bireyin evlilik olgunluğu
taşıyamaz ve bu da aile içi sorunları doğurur. İstatistiklere bakıldığında
erken yaşta yapılan evliliklerde aile içi şiddet, geçimsizlik, ruhsal bozukluk
gibi ciddi sorunlar saptanılmıştır. Çocuk gelin olgusu özellikle ekonomik
sınıfı düşük olan toplulukların “başlık parası” veya “bir boğaz eksilsin”
düşüncesi bu bakış açısının etkisini çok net belirtmektedir. Bu tip evliliklerin
yaygın olduğu toplumda eğitimsellik şarttır ve bu konu ile ilgili
bilinçlendirilmeli gerekirse gerekli cezalar verilmelidir.
Erken yaşta yapılan evliliklerin
olumsuzlukları gün geçtikçe artmaktadır ve bu durum kişinin psikoloji dışında
çevreyi de fazlasıyla etkilemektedir bu gibi durumların olabildiğince azalması
için sigarayı bıraktırma gibi türlü faaliyetler yapılarak erken evlilik durumu
en aza indirgenmelidir.
Berk EREN
Berk EREN
Her şeyi Zamanında Yaşayın
Erken yaşta evlilik eskiden daha çok yapılan başlık parası
tarzı şeylerle daha reşit olmamış kızların evlenmesidir.Ayrıca Az gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkelerde eğitimin niteliksiz ve yetersiz oluşu, toplumsal
değerler, gelenek görenekler, işsizlik ve yoksulluk gibi nedenler kız
çocuklarının erken yaşta evlenmelerine neden olmaktadır. Kız çocuklarının erken
yaşta evlenmeleri farklı sorunları da beraberinde getirmektedir.
Kız
çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, kadınların toplumda yerinin
olmadığının da bir kanıtıdır. Her zaman mevcut olan, ancak günümüzde daha çok
gündeme gelen cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet olayları, erken yaşta
evlilikle daha da artmaktadır. Çocuklar, ebeveynleri arasında yaşanan şiddeti
kendi kurdukları aile birliğinde de uygulamaktadır. Bazı toplumlarda küçük
yaşta yapılan evlilikle kocaya itaatin ve yeni yuvaya uyumun daha kolay
sağlanacağına yönelik bir inanış hakimdir. Erkek aileleri kendilerine uyumu
daha kolay olsun diye mümkün olduğunca küçük yaşta gelin almak istemektedir.
Aile içi şiddet, geçimsizlik, baskı ve çocuk sevgisinin yokluğu erken yaşta
evliliklere yol açmaktadır. Sonuç olarak, erken yaşta yapılan evlilikler,
toplumda kadına karşı yapılan ayrımcılığın ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin
boyutlarını gözler önüne sermektedir. Kız çocuklarının geleceğe dair beklentilerini
köreltmekte ve hayata dair bir bakış açılarının oluşamamasına yol açmaktadır.
Berkay ERCAN
Genç Yaşta
Yapılan Evlilikler
Bana göre genç yaşta yapılan evlilikler bir
çok yönden zararlıdır. Benim için en önemli zararı eğitim ve öğretim yıllarının
tamamlanamaması ve eksik kalması. Maalesef ki bazı toplumlarda ki zihniyetler
çok gelişemediğinden özellikle kız çocuklarında erken yaşta evlenilmeye
başvuruluyor.
Ülkemizde çoğu kız çocuğunun okumasına karşı
çıkılarak onları zorla evliliğe sürüklüyorlar.
Genç yaşta evliliğin temel zararlarından
biri de yaş farkı. Ebeveynler ve çocukları arasında ki yaş farkı saygı da en
temel unsurdur bana göre. Erken çocuk sahibi olan ailelerde çocukların
ebeveynlerine özellikle de annelerine karşı çok büyük bir saygısızlık içinde
oldukları kolaylıkla gözlemlenebiliyor. Hatta kimi erkek çocukları
ebeveynlerine karşı şiddet bile gösteriyor.
Gel gelelim ebeveynlerin kendi aralarında
olan saygısızlıktan bahsedelim. Eğer bir evliliğin temeli sağlam olmazsa o evlilik
bir çok yönden zararlıdır. Ve tahmin edilebileceği gibi temeli sağlam olmayan
evlilikler genelde genç yaşlarda
bilinçsiz bir şekilde yapılanlardır.
Genç yaşta yapılan evlilikler ülkelerin
gelişmişlik düzeyini de belli eder. Genelde genç yaşta evliliğe başvuran
ülkelerin gelişmekte ya da az gelişmiş, bilinçsiz bir toplumdan oluştuğu
gözlenir.
Bu evliliklerde bir de işin içine para
giriyor ne yazık ki. Başlık parası altında çoğu kızın ne dediği önemsenmeden
evlendiriliyor. Tabi buna onay veren ailelerin tek düşündükleri alacakları
para. Kızların gururunu ve gözyaşlarını bir ' başlık parası ' adına yok
sayıyorlar. Sırf ekonomik sıkıntılarını ödeyip mahalle de paraları ile hava
atmak istedikleri için kızlarını hiç tanımadığı birine gelin veriyorlar.
Biraz da bu olaya buna maruz kalan
çocukların gözünden bakalım. Parası çok olan aileler yani yüklü bir miktarda
başlık parası verebilecek olanlar birden fazla kızı tercih ediyorlar ne yazık
ki...
Buse ULAŞTIRICI
Buse ULAŞTIRICI
GENÇ YAŞTA YAPILAN
EVLİLİKLER KİŞİLERİ OLUMSUZ ETKİLER
Bence elbette genç yaşta yapılan evlilikler kişileri olumsuz
etkiler. Çünkü bir insanın genç yaşta evlenmesi demek ilk önce eğitim hayatını
sonlandırması demektir. İkinci olarak da gençliğinden vazgeçmesi demektir. Bu
bence kesinlikle çok saçma. Evlenmek acele edilmesi gerekilen bir konu
değildir. Bayanlar yirmi beşinden sonra erkekler ise yirmi yedisinden sonra
evlenmelidir. Bir çift genç yaşta evlendiklerinde bence hayat onlara oyun gibi
gelir. Evcilik oynuyormuş gibi hissederler. Bu insanlar okumayıp okullarını
bitirmedikten sonra nasıl geçinecekler. Hadi tamam aileleri düğünlerini yaptı.
Evlerini önlerine serdi. Peki ya sonrası ne olacak? Nasıl bir hayatları olacak.
En sonunda kendileri de pişman olacaklar ama iş işten çoktan geçmiş olacak.
Birine çok aşık olabilirsin. Onsuz yaşayamıyor olabilirsin. Ama eğer bir
bayansan kesinlikle okumalısın.
Çocukları olursa nasıl bakacaklar? Ne yiyip ne içecekler. Erkekler her
yerde çalışır ama bayan öyle değil. Bayanlar narindir. Aile kurmak çok zor. Bir sürü çift gerçekten birbirlerine aşık
olduklarını düşünüyorlar. Ama aynı evde yaşamaya başlayınca birbirlerini
çekememeye başlıyorlar. Eğer çocukları varsa arada onlar kaynıyor. En çok
üzülenler onlar oluyor. Çocukların psikolojileri bozuluyor. Böyle olunca
dersleri etkileniyor. Aileleleri onları sevmiyormuş gibi hissediyorlar.
Evlenirken çok iyi düşünmek lazım.
Özellikle de erken yaşta evlenmeyi düşünüyorsan daha da çok düşünmen
lazım.
Cem ERTSAK
Cem ERTSAK
Çocuk
Yaşta Yapılan Evlilik Ve Sorumlulukları Tarihsel
süreç boyunca toplumların gelişimlerinde birtakım sorunlar görülmektedir.Bu
sorunların birçoğu da toplumların,medeniyet seviyesinde ilerlerken
alışkanlıkları bırakmakta zorlanmalarından kaynaklanmaktadır.Yüzyıllar geçtikçe
filozoflar,sosyologlar ve bilim insanları insan ırkının çözümlemek için çeşitli
araştırmalar yapmış ve bu araştırmaların sonuçları sayesinde toplumlara ,gerek
fizyolojik gerekse psikolojik açıdan daha sağlıklı insanlar kazandırmayı
amaçlamışlardır.Neticede günümüz medeniyetlerine bakarsak gelişmiş ülkelerde
çizilen tabloda insanlığın kendi anatomisi ve ihtiyaçları üzerinde bilinçli bir
gelişim içerisinde olduğunu görürüz.Eğitimin gücü sayesinde bu gün
insanlar,hayatlarının büyük bir kısmını bireysel ve toplumsal gelişim içinde
harcamaktadırlar.Tum bu değişimler yaşanırken özellikle gelişmemiş toplumlarda
farklı tablolara raslamaktayız.Bir yanımız insanlığın gelişimi için bunca
çabayı verirken bir yanımız ise değişmekten şiddete korkmakta ve tanıdık,bildik
davranışların gölgesinde hiçbir mantıklı açıklaması olmayan davranışları
ısrarla sürdürmektedir.İnsan fizyolojisi,ne yazık ki psikolojisinden çok daha
hızlı olgunlaşır.Bir insanın bedensel özelliklerine bakarak onun büyüdüğüne
karar vermek cehaletin ta kendisidir.Bu gün,bu algı hatası sebebiyle ülkemizde
binlerce bedenen büyük,ruhu çocuk yaralı insan can çekişmektedir.Gençlerin
eğlenceli bir oyun gibi hayatı adım adım keşfetmeleri gereken yaşta evlilik
gibi ciddi bir kurumun kollarına atılmaları hele ki hazır olmadan
annelik,babalık gibi büyük gibi büyük sorumluluk isteyen görevleri sırtlamak
zorunda kalmaları büyük bir haksızlıktır.Bu haksızlığa maruz kalan bireylerde
mutsuz giden bir evlilik hayatı sonucunda başarısızlık ve umutsuzluk hisleri
ortaya çıkar.Dünya üzerinde hiçbir ‘çocukluk aşkı’ da hiçbir gelenek gibi erken
yaşta yapılan hatalı bir evliliğin zararlarını karşılayacak açıklamayı
yapamaz.Bir insanın kendisini tanıması,hayattan ne beklediğine karar
vermesi,diğer insanlara bakış açısının oturması için yıllar
gerekmektedir.Özellikle ergenlik olarak belirlenen yaş gruplarında çocukların
kararları hızla değişmekte ve işin kötüsü bu yaşların insanın en cesaretli
olduğu yılları kapsamasıdır.Verilen eğtimlerle yetişkin ve gençlerin
birbirlerine korkuyla değik sevgiyle bağlanmasıyla bu problemlerin önüne
geçilebilir.Gençlerin, aradıkları desteğe ve sevgiye gerçek sandıkları çocuksu
duygularda değil ailelerinde doymaları gerekmektedir.Mutsuz bir yaşamı hiçbir
çocuk ya da genç haketmez.Hayat yolunda herkesin birden fazla şansa ihtiyacı
vardır.Genç yaşta yapılan evlilikler bu şansı öldürür.Evcilik oyunuyla evlilik
gerçeği arasında seneler olmalıdır.Bu seneleri esgeçen bireylerin mutsuz
olacağı kaçınılmaz bir gerçektir
Çakabey KARA
Çakabey KARA
-GENÇ YAŞTA YAPILAN
EVLİLİKLER KİŞİLERİ OLUMUSuZ ETKİLER-
Türk toplumunun yaralarından biri de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Son günlerde büyük yankı uyandıran bu konu üzerine,herkesin dikkat etmesi ve doğru kararlar vermesi gerekir. Yaptığım arastırmalar sonucu uzmanlar, toplum tarafından önemli bir sorun olarak görülmeyen erken yaşta evliliklerin,hem çiftleri,hem ailelerini, hem de toplumu kısa ve uzun vadede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağını altını çizdiler ve ne kadar önemli olduğunu bir kez daha söylediler. Bence erken yaşta evlilik Türk toplumunu aileyapısını tehdit ediyor ve edecektir. Ülkemizde evlilikler genellikle bir maharet,bir başarı veya bir yetişkinlik hareketi gibi algılanırve çiftler kararlarını özgürce veririler. Ancak bazen bunun olmadığı ilişkilerde olur, bazende özentiyle genç kızlar evlenmek isterlerve aileleri evlenmesini doğru bulmadıgı için evden kacma ya da intahar etme gibi psikolojik sorunla karşı karşıya kalınır. Günümüzde
13-15 yaş arasındaki genç kızlar aileleri tarafından zorla evlendirilmeye çalışır ve bu filmlerde ki gibi mutlu sonla bitmez daha 16 yaşındayken 2 tane çocukla hayatını bitirmiş olur. Toplum olarak ilerlemiş bir ülke, iyi koşullarda yaşamını sürdüren insanlar vemutlu çocuklar beklentimiz var, ancak erken yaşta yapılan evlilikler bizi bu beklentilerden uzaklaştırmaktadır. Ebeveynlerinçeşitli eğitimlerle bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Aile planlaması olgusunun topluma daha açıklayıcı bir şekilde yansıtılması gerekir. Benim görüşüm 18 yaş altındaki evliliklerin yasalarla kesin bir şekilde engellenmesi, özellikle kız çocuklarının eğitimedahil edilmesi ve toplumu bu yönde uyarmak, bilinçlendirmek ve onları ikna etmemeiz gerekir.
Doğuberk KAVUZLU
Türk toplumunun yaralarından biri de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Son günlerde büyük yankı uyandıran bu konu üzerine,herkesin dikkat etmesi ve doğru kararlar vermesi gerekir. Yaptığım arastırmalar sonucu uzmanlar, toplum tarafından önemli bir sorun olarak görülmeyen erken yaşta evliliklerin,hem çiftleri,hem ailelerini, hem de toplumu kısa ve uzun vadede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağını altını çizdiler ve ne kadar önemli olduğunu bir kez daha söylediler. Bence erken yaşta evlilik Türk toplumunu aileyapısını tehdit ediyor ve edecektir. Ülkemizde evlilikler genellikle bir maharet,bir başarı veya bir yetişkinlik hareketi gibi algılanırve çiftler kararlarını özgürce veririler. Ancak bazen bunun olmadığı ilişkilerde olur, bazende özentiyle genç kızlar evlenmek isterlerve aileleri evlenmesini doğru bulmadıgı için evden kacma ya da intahar etme gibi psikolojik sorunla karşı karşıya kalınır. Günümüzde
13-15 yaş arasındaki genç kızlar aileleri tarafından zorla evlendirilmeye çalışır ve bu filmlerde ki gibi mutlu sonla bitmez daha 16 yaşındayken 2 tane çocukla hayatını bitirmiş olur. Toplum olarak ilerlemiş bir ülke, iyi koşullarda yaşamını sürdüren insanlar vemutlu çocuklar beklentimiz var, ancak erken yaşta yapılan evlilikler bizi bu beklentilerden uzaklaştırmaktadır. Ebeveynlerinçeşitli eğitimlerle bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Aile planlaması olgusunun topluma daha açıklayıcı bir şekilde yansıtılması gerekir. Benim görüşüm 18 yaş altındaki evliliklerin yasalarla kesin bir şekilde engellenmesi, özellikle kız çocuklarının eğitimedahil edilmesi ve toplumu bu yönde uyarmak, bilinçlendirmek ve onları ikna etmemeiz gerekir.
Doğuberk KAVUZLU
İNSANLARI EĞİTMELİYİZ
Evlilik;iki
bireyin aile kurmak amacıyla kanunlara uygun
şekilde bir araya gelerek,iyi
günde ve kötü günde ortak ömür gütmek amacı ile birleşmesidir.Tabi genç
yaşta yapılan evlilikler bu katagorinin içerisine girmemektedir.Çünkü genç
yaşta evlenmenin belirli nedenleri vardır. (Ekonomik nedenler,dini
inançlar,gelenek ve görenekler,eğitimsizlik,aile içi şiddet ve bazı vakalar.)
Oysa evlilik iki bireyin hayatlarını aşkla ve sevgiyle devam ettirmesiyle oluşan
bir olaydır.Genç yaşta ve sevgisiz yapılan evlilikler çok uzun süreli
olmayacaktır.Evlilikler sürse bile bireylerin birbirine saygıları gün geçtikçe
azalacaktır, ve bu saygısızlık ve sevgisizlik çocuklarına da geçecektir.Bu
yanlış aile terbiyesi alması dolayısıyla yanlış bir evlilik sonucu olan
çocuklarımızın da hayatları mafolacaktır.
Bir kız
düşünelim.Bu kız çocuğu 17 yaşında bir genç kız olsun. Ailesi bu
kızımızı liseden sonra okutmamış olsun. Kızımızın babası, kızımıza hayırlı bir
eş adayı bulmuş olsun. Bu hayırlı eş adayı da 18 yaşında olsun. Bu çiftimizi
görücü usulüyle evlendirelim. Evlendikten bir süre sonra sorunlarımız başlar.
Çiftimiz henüz gerçek hayatla tam olarak tanışmadıkları için aralarında çıkan
bu sorunları çözemeyeceklerdir. Kız baba evine geri dönecektir ve araya
eğitimsiz aileler girecektir , zorla da olsa çiftimizin sorununa bir çözüm yolu
bulacaklardır. Ancak tekrar bir araya gelseler bile sorunlar devam edecektir.Hatta gün geçtikçe
daha da büyüyecektir. En küçük olan olay bile çok büyük bir hadiseye
dönüşecektir. Özellikle de ailemize yeni bir birey katıldığında evlilik işin
içinden çıkılamaz bir hale gelecektir. Bu çocuk büyüdükçe de çocuğun kendi
sorunlar da büyüyecektir. Çocuğumuzun sorunlarının büyümesi, ailemizin de sorunlarını
büyütecektir.Böyle böyle sıkıntılarla streslerle evliliklerini devam ettirmeye
çalışacaklardır. Ancak her ikisi de eğitimsiz bireyler oldukları için
çocuklarda yanlış aile terbiyesiyle büyüyeceklerdir, ve çocukların hayatı da
mafolacaktır.
Genç yaşta yapılan evlikler hem bireyleri hem
de çocuklarını olumsuz yönde etkiler. Hatta bazı evlilikler vardır ki ölüm
olaylarına kadar gidebilir.Erken yaşta yapılan evlilikleri önlemek hem ülkemizi
hem de bir çok insanın geleceğini kurtarmak demektir.
Erdican Yahya KARAÜZÜM
Erdican Yahya KARAÜZÜM
Genç
Yaşta Evlilik
Evliliğin sağlam temellere atılması gerekir. İyi bir temeli olmayan evlilikler genelde erken yaşta yapılanlardır. Davranışları ve kişilikleri tam oturmamış kişiler hayatlarını paylaşamazlar. Ve kişilerin iki ayrı temel sorumluluğu vardır. Toplumsal sorumluluklar ve ailevi sorumluluklar.genç yaşta evlenen bir birey ailevi sorumluluğun içinde barındırdığı maddi ve manevi sorumlulukların her ikisini, aynı anda ve dengeli bir şekilde yürütmekle yükümlüdür.
maddi sorumluluklar, kişinin henüz genç olmasından kaynaklı yeteri kadar olgunlaşamaz, yani olgunlaşsa bile eldeki imkanlar, iş bulma yürütme ve kazanma anlamında yetersiz kalabilir. zorluklar bu noktada başlar. önce maddi sorumlulukları yerine getirme baskısı hissedilir.
ama bu kısım hayatın her döneminde olabilir diyebilirsiniz, bu noktada ise evliliğin getirdiği ikinci sorumluluğu zorluk olarak gösterebiliriz; manevi sorumluluklar... eşinize göstermeniz gereken ilgi şefkat ve sevgi gösterileri... maddi sorumluluk ile boğuşurken manevi sorumluluklarınızıda yerine getirmelisiniz.
ikisinin bir arada gitmesini bırakın, genç bir bireyin tek başına manevi sorumlulukları yerine getirmesi bile kolay bir iş değildir. zira kişi karşı cinsi ve onun manevi ihtiyaçlarını yeteri kadar algılayamamıştır, buna zamanı olmamıştır. maddi sorumluluklar ile yüzleşirken, manevi ihtiyaçları algılamak için gerekli olan inceleme süresine ve ortamına da pek kavuşamaz. bir sıkışmışlık söz konusu olur.
kişi manevi ve maddi sorumlulukları bir arada götürmeye çabalar, kısmen başarır zaman içerisinde öğrenir ama bu sefer de toplumsal sorumluluklardan geri kalır. içinde bir eksiklik hissetmeye başlar . çünki toplumsal sorumlulularını yerine getiremez, toplumsal ideallerinin hedeflerinin siyasi hayallerinin peşinde koşamaz.
bu üç kısımın birleştirilmesi yoğun bir emek ister, azim ister, ama bunun dışında eşinizden gelecek destek, büyük bir destek ister. her üç sorumluluğun pençesinde , zaman zaman aksaklıklar başgösterir, eşiniz, samimiyetinizi ve emeğinizi görüyorsa sorun yoktur. yaş ilerledikçe başarı şansınız artacaktır.
Hale TOPACIK
Evliliğin sağlam temellere atılması gerekir. İyi bir temeli olmayan evlilikler genelde erken yaşta yapılanlardır. Davranışları ve kişilikleri tam oturmamış kişiler hayatlarını paylaşamazlar. Ve kişilerin iki ayrı temel sorumluluğu vardır. Toplumsal sorumluluklar ve ailevi sorumluluklar.genç yaşta evlenen bir birey ailevi sorumluluğun içinde barındırdığı maddi ve manevi sorumlulukların her ikisini, aynı anda ve dengeli bir şekilde yürütmekle yükümlüdür.
maddi sorumluluklar, kişinin henüz genç olmasından kaynaklı yeteri kadar olgunlaşamaz, yani olgunlaşsa bile eldeki imkanlar, iş bulma yürütme ve kazanma anlamında yetersiz kalabilir. zorluklar bu noktada başlar. önce maddi sorumlulukları yerine getirme baskısı hissedilir.
ama bu kısım hayatın her döneminde olabilir diyebilirsiniz, bu noktada ise evliliğin getirdiği ikinci sorumluluğu zorluk olarak gösterebiliriz; manevi sorumluluklar... eşinize göstermeniz gereken ilgi şefkat ve sevgi gösterileri... maddi sorumluluk ile boğuşurken manevi sorumluluklarınızıda yerine getirmelisiniz.
ikisinin bir arada gitmesini bırakın, genç bir bireyin tek başına manevi sorumlulukları yerine getirmesi bile kolay bir iş değildir. zira kişi karşı cinsi ve onun manevi ihtiyaçlarını yeteri kadar algılayamamıştır, buna zamanı olmamıştır. maddi sorumluluklar ile yüzleşirken, manevi ihtiyaçları algılamak için gerekli olan inceleme süresine ve ortamına da pek kavuşamaz. bir sıkışmışlık söz konusu olur.
kişi manevi ve maddi sorumlulukları bir arada götürmeye çabalar, kısmen başarır zaman içerisinde öğrenir ama bu sefer de toplumsal sorumluluklardan geri kalır. içinde bir eksiklik hissetmeye başlar . çünki toplumsal sorumlulularını yerine getiremez, toplumsal ideallerinin hedeflerinin siyasi hayallerinin peşinde koşamaz.
bu üç kısımın birleştirilmesi yoğun bir emek ister, azim ister, ama bunun dışında eşinizden gelecek destek, büyük bir destek ister. her üç sorumluluğun pençesinde , zaman zaman aksaklıklar başgösterir, eşiniz, samimiyetinizi ve emeğinizi görüyorsa sorun yoktur. yaş ilerledikçe başarı şansınız artacaktır.
Hale TOPACIK
GENÇLİK DENEYİMSİZLİKTİR
Genç yaşta yapılan evlilikler kişileri
olumsuz etkiler. Her işin bir zamanı vardır.
İnsanlar daha iş bulmadan evlenmeye
kalkışırlarsa bu onların hayatlarını kötü etkiler çünkü kendilerine ait bir ev
kendilerine ait bir arabaları olmaz. Genç yaşta evlenen insanlar özgür
olamazlar çünkü daha tecrübesizlerdir. Genç yaşta evlenip çocuk yapan kişiler
çocuğu iyi yetiştiremezler. Çocuk yetiştire bilmek için belirli bir tecrübeye
sahip olmak lazım. Çocuğa neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretebilmeliler.
Genç yaşta evlenen insanların boşanması sık görülen bir olaydır çünkü daha
karşısındaki kişiyi tanıma zamanı bulamamışlardır. Erken evlenen insanların
çoğunluğu pişmandır. Hayatlarının tadını çıkarmadan başka birine bakmak kolay
değildir. Erken evlilikler kariyerlerini de etkiler okula gitmesi
gerektiği zaman gitmeye bilir. Eşi ile
kendi için bir ev almak için okulu bırakıp ağır bir işe girebilir. Genç evlenen
insanlar akrabalarının da tepkisini alırlar belki de onları tersleyip
evlenirler ve boşandıkları zaman boşlukta kalırlar. Evlilik insanın hayatının
baştan aşağı değiştirmesi demektir. Evlendikten sonra alışkanlıklarını,
davranışlarını, giyimini, vb. hayatında sürekli olarak yaptığı işleri bırakmak zorunda olabilir. Bir bireyin
evlene bilmesi için sorumluluklarının bilincinde olması gerekir. Ders çalışmaya zorlanan bir kişi
evlendiği zaman aileyi bir arada tutmakta da zorlanır.
Genç yaşta evlenmek insan için çok yanlış
bir davranıştır. Evlilik kendi ailenizden ayrılıp kendinize yeni bir aile
kurmak demektir ve bu sorumluluk gerektiren bir iştir.
İlgisu ATEŞOĞLU
Genç yaşta yapılan evlilikler
zararlıdır. Çünkü bu evlilikler en başta kızlara zarar vermektedir. Kızların
yıllardan beri özgürlükleri kısıtlanmaktadır ve ne yazık ki bunun için şiddet
gören kızlarımız da vardır. Genç yaşta evlenen kızlar kocalarından şiddet
görerek kocaları tarafından özgürlükleri kısıtlanıyor ve rahat bir şekilkde
yaşayamıyorlar bile. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi de bazı kötü yürekli kocalar
bu madur kızların en değer verdiği takıları gibi çeşitli mal varlıklarına el
koyarak bunları boş şeyler için harcıyorlar. Daha küçükken çocuk sahibi olup
onlara bakmaya zorlanan ve koca evlerini idare etmeyte zorlamnan bir çok kız
daha eğitimlerini bile tamamlamadan avlenmiş oluyor ve çocuklarına henüz daha
iyi bir eğitim verecek durumda olamıyorlar. Bu nedenle de intihar eden ya da
psikolojisi bozulan madur kızlar görülmektedir. Bu durum en çok doğu
illerimizde görülmektedir karşı çıkan ya da hatayapan kızlar ise
öldürülmektedir. Kendi istedği ile evlenen kızlarımız ise yaptıklarından ötürü
kendilerini hayat boyunca suçlamaktadırlar.Çünkü kocaları kendilerinden daha
üstün olduğunu sanarak onlara zulüm etmektedirler halbuki kız eğer okumuş ve iş
saahibi olmuş olarak evlenseydi kocası ona saygı duyar ve ayrılsa bile
kendi ayakları üzerinde duracağını bilir. Bir diğer şekilde ise kızın kendine
muhtaç olduğunu bilir ve kız da bunu bildiğinden ötürü onu boşayamaz ve hayatı
boyunca yaptığı hatanın bedelini ödemek zorunda kalır. Bütün bunların
yaşanmaması için de genç yaşta yapılan evliliklerin sakıncalı olduğunun
bilincinde olunması gereklidir…
Mehmet AVLAYAN
Mehmet AVLAYAN
GENÇ YAŞTA EVLİLİK
İnsanlar genç yaşta evlenir. Bunun çeşitli sebepleri vardır:
ekonomik sebepler, dini inançlar ve kültürel gelenek görenekler, aile içi
şiddet, tecavüz vakaları ve en önemlisi eğitimsiz bırakılmak.
Bu sebeplerin kişiler üzerindeki doğurduğu sonuçlar
kişilerin eşya gibi alınıp satılması, maddi söz haklarının olmaması, hizmetçi
gibi sadece görevleri yapmak, erken yıpranıp yaşlanmak ve hastalanmak, hayata
ve kaderine küsmek, imam nikâhıysa 3. veya 4. eş olma ihtimali. Bu nedenlerle,
genç yaşta yapılan evlilikler kişileri olumsuz etkiler. Kişiler üzerindeki
psikolojik etkileri büyüktür.
Gerçek hayatta genç yaşta yapılan evlilik örneği fazladır.
Özellikle ülkemizde. Ülkemizde kızlar zorla evlendiriliyor. Üstüne üstlük çocuk
yaşta! Bunun en büyük etmeni eğitimsizlik. Aileler kızlarının psikolojisini
umursamıyor. Namus meselesi gibi saçma bir bahane bulup kişileri genç yaşta
evlendiriyorlar. Kızların ya da çocukların kaderini yukarıda saydığım olumsuz
koşullar bekliyor.
Tabi yalnızca ailelerin eğitimsizliği değil, kişilerin
eğitimsizliği de var. Ülkemizde ‘’kız kaçırma’’ gibi bir eylem de söz konusu. Birbirlerini
seven genç âşıklar aileleri izin vermeyince sonucu kaçmakta buluyorlar. Kaçıran
oğlan, kaçan kız. Sonuç pek de parlak olmuyor haliyle. Eğer oğlan kızı terk
ederse, kız ortada kalıyor. Evine de dönemez. Kişilerin hayatları yerle bir
oluyor. İnsanlar buna bir son vermeli.
Kitaptan da örnek vermem gerekirse:
Kitabın başkarakterinin babası ölü, aile durumları da
oldukça kötü. Hatta annesinin birikmiş bir hayli borcu var. Oğlanın günümüz
serserilerinden bir farkı yok. Bir kıza âşık oluyor. Evlenmek istiyor. Kızın
babası izin vermiyor. Kız evden kaçıyor. Oğlanın başlarda bir işi olmuyor. Zar
zor geçiniyorlar. Sürekli olarak başkalarının evinde kalıyorlar. Kızın
çalışmasına da izin yok.Bir gün kavga ediyorlar ve ayrılıyorlar.Kız ne kadar
beni terk etme diye yalvarsa da oğlan ayrılıyor. Bunun üzerine kız zor durumda
kalıyor, acı çekiyor. Oğlan pişman oluyor, acı çekiyor. İkisi de pişman.
Eğer kız evden kaçmasaydı, oğlan eğitimini tamamlayıp
sabırlı olsaydı (ki böylece iyi bir işi olabilir, başkalarının evinde kalmak
zorunda olmayabilirlerdi) her şey daha iyi olabilirdi. Birbirlerini
seviyorlardı, zaten evleneceklerdi.
Neden acele ettiler ki? Acele ettiklerinden sonuçlar olumsuz oldu.
Özetle ben insanların erken yaşta evlenmesine(ister kendi
iradeleri ile ister zorla) karşıyım.
Sonuçlarını olumlu bulmuyorum.
Melih AKGÜN
Melih AKGÜN
GENÇ YAŞTA YAPILAN EVLİLİKLER ZARARLIDIR
Genç yaşta yapılan evlilikler bence bana
göre mantıksız. Çünkü genç yaşta yapılan
evlilikler insanın hayatını birine erkenden ama
erkenden hayatını kapatır insan daha hayatında
bir yere varamadan evlilik yapıyorsa o
evlilikten bir şey beklenemez. Çünkü insan
bir şey olamamışsa ailesini evini eşini
geçirecek bir işe yada hedefe sahip olamamışsa
o insan da ailesi de hep ama hep eziyet çeker. İnsanlar
hayatlarında hiç evlenmeyecek diye söz
konusu değil insanlar evlenecek ama her şeyin
bir yeri ve zamanı var bunu
herkes bilmeli.
İnsanlar özellikle kızları erken
yaşta evlendiren aileler var burada o erken
yaşta evlilik yaptıran aileler erkek
tarafı şunu düşünmez çok güzel kız
aldım hem de genç diye herkese hava atar. Hava
atan kişi hiç ama hiç şunu düşünmez ben
küçük yaşta genç yaşta bir kız aldım
o kızın geleceğinle oynadım diye düşünmez
ama erkek tarafı anne babaları erke
çocuklarının hedeflerine yada eli bir iş
tutmaya gelsin sonra evlilik yaparız derler.
Erkeklerde genç yaşta zorlan yapılan evlilik
yok mudur ? Evet vardır bunu yapan kişi
hem genç erkek çocuğu hemde genç
kız çocuğunun hedefine engel kattığını okumasına
her şeyine hayatına bile engel kattığının farkında
olmazlar. Onlar için varsa yoksa evliliktir. Genç
yaşta yapılan evlilikler hem erkek hem de kız
için kötüdür. Kötü olma nedeni kız ve erkelerde
bazı çeşitli hastalıklara neden açar ve bu
hastalıklar hem kız hemde erkekler için
tehlikelidir. Başka kötü yolları ise erkek
hem bilgisiz kız bilgisiz ellerinde
avuçlarında hiç bir şey ama hiç bir şey
yoktur bir işe bile alınmazlar çünkü
bilgisiz olduklarını şuradan anlarlar çok erken
genç yaşta evlilik yapıp onun üstüne
yaptığı evlilikte geçinecek maddi durum hiç
bir şey ama hiç bir şey yok evlilikleri
o anda bitirilir.
Ozan SÜTOLUK
Ozan SÜTOLUK
Genç yaşta yapılan evlilikler kişileri
olumsuz etkiler;
Türk toplumundaki büyük sorunlardan biri
de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Toplum tarafından önemli bir sorun olarak
görülmeyen erken yaşta evliliklerin, hem çiftleri, hem ailelerini, hem de
toplumu, kısa sürede veya uzun sürede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağı
ve aile yapısını tehdit ettiği açık ve nettir. Araştırmalara göre Türkiye'de
yapılan her 4 evlilikten birinin küçük yaşlarda yapılan evliliklerdir.Erken yaşta yapılan evliliklerde pişmanlık, öfke,
özlem, hayal kırıklığı gibi duygular yoğun bir şekilde yaşanmaktadır.Erken yaş evlilikler erken gebelik ve doğumlara yol
açabilmektedir. Fiziksel gelişimini ve ruhsal olgunlaşmasını tamamlayamamış
gençler erkenden evlendiklerinde, gebelik ve doğumlarda anne veya çocuğun
ölümüne, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimlerini tamamlayamamalarına
neden olabilmektedirler. Ayrıca, erken yaş evliliklerinde aile içi sorunlar
daha fazla görülmekte, çocuk bakımı ve çocuğu büyütme noktasında çift yeterli
bir olgunlukta olamadığından ciddi sorunlar yaşamaktadırlar.Erken yaşta yapılan evliliklerin temel nedenlerinden
biri eğitimsizliktir. Erken yaşta yapılan evlilikler farklı coğrafi bölgelerde,
çeşitlilik göstermekle birlikte, eğitim düzeyinin düşük olduğu bölgelerde
yoğunlaşmaktadır.Ülkemizde eğitim, ilk ve orta öğretimlerde zorunludur. Fakat
buna rağmen, bazı aileler çocuklarını okula göndermek istememekte, illegal
yollardan bu isteklerini gerçekleştirmektedirler. Erken yaşta yapılan
evliliklere bakıldığında, çiftlerin okul çağında olmalarına rağmen, okula
gitmedikleri görülmektedir.Erken yaşta evliliklere karşı mücadele ederken
toplumlardaki sosyo-kültürel alan önemli bir yer arz etmektedir. Genç karı koca arasındaki sorunlar ailelerini
de etkilemekte, aile ve eşler arasında kavgalara, kıskançlıklara, şiddete neden
olmaktadır. Bu durum yıpranmış ailelere, mutsuz çiftlere, ortada kalmış ve
psikolojik sorunlarla büyüyen çocuklara yol açmaktadır. Bu alanda halkın bilinçlendirilmesi temel koşuldur.
Özüm ERİŞMİŞ
Özüm ERİŞMİŞ
HAYAT KISA ANCAK BEKLEMEKTE FAYDA
VAR
İnsan ömrü kısadır. Bir bakmışsın daha yeni okula başlamışsın bir
bakmışsın üniversiteyi bitirmişsin.
Hayat gerçekten kısa ve yaşamaya
değer. Bu yüzden hayatı dolu dolu yaşamalıyız.
İnsanlar hayatın ne kadar kısa olduğunu ancak ölümle yüz yüzeyken
anlayabilirler bence. Bu da yaşamanın insan için ne kadar önemli olduğunun bir
göstergesi olabilir. Çünkü hayatın sonlarına doğru insan daha yapacak ne kadar
fazla şeyin olduğunu anımsar ve geçmişte yaptığı bazı hataları düzeltmek
isteyebilir. Örneğin bu hatalardan biri erken evlilik olabilir. Bir kişi ne
kadar severek evlense de yine de evlenirken geleceğini de düşünmelidir. Çünkü
genç yaşta yaptığı bir hata o kişinin tüm hayatına mal olabilir, ya da başka
bir değişle hayattan soğutabilir. Örneğin okuduğumuz kitaptaki çift. Bu çift
çok erken yaşta evlenmişlerdir ve ayrıldıklarında ikisinin de ne kadar büyük
acılar çektiklerini bizzat okuduk. Önceden de dediğim gibi insan hayatı çok
kısa ve hızlı. Kitaptaki çift bir daha asla eskisi kadar mutlu olamayacaklar ne
yazık ki. Ancak eğer çiftimiz birbirlerinin biraz daha olgunlaşmalarını
bekleyip daha sonradan anne ve babalarının iznini de alıp evlenselerdi her şey
kuşkusuz çok daha güzel olacaktı.
Sonuç olarak hayat bir insan için
ne kadar kısa olsa da hayatın tadını çıkarmak da her insanın hakkı ve genç
yaşta yapılan evlilikler de bu kısa hayatı daha da kısaltan ve normalleştiren
bir saçmalık.
Genç yaşta evlendirilenler hep kizlar oluyor
kendinden büyük kişilerle evlendiriyorlar bu da evlendirileren kızın ailesinin
cahil olduğunun göstergesidir. Yıl olmuş 2014 hala küçük yaşta ki kızlar
evlendiriyorlar. Hem de kendinden onca yaş büyük biriyle, bildiğimiz para
karşılığında satıyorlar ve buna hiç kimse karışamıyor, ne annesi, ne amcaları
ne de teyzeleri hiç kimse hiçbirşey diyemiyor. Hepsi doğru birşey yaptığını
sanıyorlar.
Eskiden kızlar hiç okumazdı direk genç kız olduklarında evlendirilirlerdi. Hep erkekler okutulurdu çünkü onlar"Erkek"'ti. O zamanlar erkeklere daha önem verilirdi, babalar erkek çocuklarını daha çok severdi, onları okuturlardı istediklerini yapardı erkekler. Kızlar evde oturur, ev işi yapar, okutulmaz , babasına hizmet ederdi. Hala da öyle aileler var. Bu durum kadın erkek eşitliğinin olmadığının kızların - kadınların ezilmesinin göstergesidir. Hata yaptıklarında ise şiddet uygulanması, yaşları 15-16 ' ya geldiğinde kendisinden yaşça biriyle evlendirilmesi. Yani kızların hayatlarının elinden alınması. O kızlar hiç aşkı tadamicaklar, hayatın güzelliklerini tadamicaklar.
Bu yüzden küçük yaşta evlilikler insanı çok etkiler. Sadece ruhsal olarak etkilemez bedensel olarakta etkiler. Örneğin küçük yaşta hamile kaldığında bebekte sorun olabilir, sakat doğabilir. Bir filmde izlemiştim küçük yaşta bir kiz evlendiriliyordu kızın psikolojisi bozuluyordu. Ve kız başka şehire kaçıyordu. Kötü yollara düşüyordu en sonunda ise intihar ediyordu. Yani sonuç olarak genç yaşta evlilik her yönden, insan sağlığından dolayı kötüdür. Genç yaşta evlilik cinayettir. Yaşarken ölmektir.
Umut BÜYÜKKÖŞKER
Eskiden kızlar hiç okumazdı direk genç kız olduklarında evlendirilirlerdi. Hep erkekler okutulurdu çünkü onlar"Erkek"'ti. O zamanlar erkeklere daha önem verilirdi, babalar erkek çocuklarını daha çok severdi, onları okuturlardı istediklerini yapardı erkekler. Kızlar evde oturur, ev işi yapar, okutulmaz , babasına hizmet ederdi. Hala da öyle aileler var. Bu durum kadın erkek eşitliğinin olmadığının kızların - kadınların ezilmesinin göstergesidir. Hata yaptıklarında ise şiddet uygulanması, yaşları 15-16 ' ya geldiğinde kendisinden yaşça biriyle evlendirilmesi. Yani kızların hayatlarının elinden alınması. O kızlar hiç aşkı tadamicaklar, hayatın güzelliklerini tadamicaklar.
Bu yüzden küçük yaşta evlilikler insanı çok etkiler. Sadece ruhsal olarak etkilemez bedensel olarakta etkiler. Örneğin küçük yaşta hamile kaldığında bebekte sorun olabilir, sakat doğabilir. Bir filmde izlemiştim küçük yaşta bir kiz evlendiriliyordu kızın psikolojisi bozuluyordu. Ve kız başka şehire kaçıyordu. Kötü yollara düşüyordu en sonunda ise intihar ediyordu. Yani sonuç olarak genç yaşta evlilik her yönden, insan sağlığından dolayı kötüdür. Genç yaşta evlilik cinayettir. Yaşarken ölmektir.
Umut BÜYÜKKÖŞKER
EVLİLİK
Bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini
tamamlamadan yaptığı evlilikler erken evlilik olarak tanımlanmaktadır. Çocuk
Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelere göre on sekiz yaşının altında
yapılan her evliliğe çocuk evliliğe çocuk evliliği denilmektedir. Evlenen kız
çocuklarına çocuk gelin denilmektedir. Türkiye de Medeni Kanuna göre evlenme
yaşı on yedi olarak belirtilse de bahsedilen erken evlilikler zaten hukuki
anlamda gerçekleşmemekte gelenekler ve dini anlamda gerçekleşmektedir. Bu evliliklerin
çoğu aile zoruyla yapılan evliliklerdir. Bu evlilikler sağlıklı sonuçlanmayan
evliliklerdir. Bireylerin olgunlaşmaması ve birbirini yakından tanımamasından
dolayı erken evlilikler sakıncalarıdır Kanuna göre on beş yaşını doldurmuş
bir kız çocuğu, sosyolojik manada evlenmesi durumunda, şikâyet üzerine onunla
evlenen kişi, altı aydan iki seneye kadar hapis cezası ile
cezalandırılmaktadır. Dolayısıyla bu maddeyle örtülü olarak, evlilik yaşı on
sekiz yaşının altında tutulmaktadır. Küçük yaştaki kadın ve erkeklerin
erken yaşlarda evlendirilmesindeki sebepler çok çeşitli, fakat sonuçları da bir
o kadar yıkıcıdır. Erken evliliklerin ortaya çıkmasında etmen olan sebeplerin
başlıcaları arasında kültürel değerler gelmektedir. Ataerkil değer ve alışkanlıkların,
küçük yaşta evliliği olumlayan, normalize eden güçlü bir yanı bulunmaktadır.
Geleneksel yaşayışını sürdüren toplumlarda özellikle kız çocuklarının erken
yaşta evlendirilmesi bir gelenek haline getirilerek pekiştirilmektedir. Erken
yaşta ve zorla yapılan evlilikler bugün dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi
ülkemizde de yaygın bir sorun olmasına karşın, toplumsal değerler sebebiyle
sorun olarak nitelendirilmemekte, geleneklerin bir parçası olarak kabul
görmektedir. Türkiye ye baktığımızda özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerimizde erken yaşta evlilik, başlık parası gibi uygulamalar adet
niteliğine bürünmüş ve uygulanmaya devam edilmektedir. Geleneksel toplum,
evlilikte erkeğin yaşının ileride olmasını uygun görmektedir. Erkeklerin
belirli bir düzeyde eğitim görüp, askerliğini yapıp bir iş sahibi olduktan
sonra evlenmesi toplumun genel eğilimi doğrultusunda gerçekleşmektedir.
Pelinsu UZUN
Pelinsu UZUN
Erken
Evlilik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder