GÜÇLÜ DURMAK
İnsanlar yaşamları boyunca birçok iyi ve
kötü diye adlandırabileceğimiz olaylarla,konularla iç içe yaşarlar.
Hayatı iyisiyle kötüsüyle kabullenip
yaşamımızı sürdürmemiz en doğru davranış şeklidir ve sağlıklı bir düşüncedir.Yaşamımız boyunca
sürekli iyi yada kötü yaşamak imkansız gibi birşeydir.Yaşam denen bu süreçte
iyi ve kötü güzel yada çirkin bir takım olaylarla karşılaşmamız bizim
olgunlaşmamıza olaylar karşısında nasıl bir davranış sergilememiz gerektiğine
doğru karar vermemize yardımcı olur.Önemli olan hayatın zorlukları ile mücadele
etmeyi bilmek ve ayakta kalabilmek için direnmek,çözüm üretmek ve zorlukları aşabileceğimize
kendimizi inandırmamız gerekir.İnsanlar hayatta birçok şeyi yaşayarak
öğrenir.Her olumlu yada olumsuz diye nitelendirdiğimiz olaylar ve bizim bu
olaylar karşısında aldığımız tavır,bizim gücümüzü gösterir.
İnsan yaşamı süresince hayatın
güzelliklerini bulmak,kendisine ve çevresine faydalı bir birey olmayı hayat görüşü olarak
benimsemeli, kendisini ve hayatını sevmelidir. Bazı değerleri olmalı ve bu
değerlere sahip çıkmalıdır. Örneğin aile gibi işte bu değerler bizi hayata
bağlar ve hayatı değerli kılar.
Zorluklar karşısında mücadeleyi
bırakmamalıyız.Kararlı ve inançlı olmalıyız.Her kötü durumdan güçlenerek
çıkabilmeliyiz.Bardağın dolu tarafını görmek gibi... Nefes alabildiğimiz her
an, her saniye çok değerlidir. Bunun farkında olarak yaşamak ve yaşatmak
gerekir. Acısıyla tatlısıyla hayata sahip çıkalım ve ayağımızı yere sağlam
basalım. Nefes aldığımız sürece çok yapacak işimiz olduğunu unutmayalım.Hayatta
bir kale gibi sağlam duralım.
ELA DEMİR
Öldürmeyen Acı Güçlendirir;
Cümlede anlatılmak istenen; hem
insanın acıya alışmasını hem de acıyla yaşamayı bilip güçlenmesini mesaj olarak
bizlere anlatıyor .karşılaştığımız bazı olaylar karşısında bizim beklentimiz
dışında olursa elbet acı çekeriz , üzülürüz, kırılırız.
Yaşadıklarımız bize kaldıramayacağımız
bir yükmüş gibi gelir ve güçsüz olduğumuzu varsayarız .Oysa yaşadıklarımız
bizlere ders olmalı.Çünkü insan her yaşadığı acıyla daha da bilgilenir,
böylelikle daha da kuvvetlenir.Bir şey bir defa basımıza geldiyse eğer, bir
dahakine nasıl davranmamız gerektiğini
daha iyi biliriz ve bu bizi güçlendirir. Yaşadıklarımız bizlere gelecekte
yaşayacaklarımız karşısında ders çıkarmamızı ve nasıl davranmamız gerektiğini
,yaşananlar karşısında nasıl güçlü olmamız gerektiğini öğretir.Büyüklerimiz her
zaman söylerler yaşadıklarınızdan ders çıkarın ki yaşayacaklarınıza ders olsun.
örnek vermek gerekirse
Bir
işte yüz kez başarısız olmuş bir insan başarıya yüz adım daha
yaklaşmıştır.Başarıya ulaşmak için geçirdiğimiz süreçte önemli olan o zaman
zarfındaki elde ettiğimiz deneyimler .Hiç bir şeyden yılmayan bir insan eninde
sonunda aldığı başarısız sonuçlardan sonra başarır.Başarısız olduğu
zamanlarda,kendini başarısız kılan durumları bilir .Ve zamanla güçlenir , azimlenir.
Yaşamımız devam ettiği sürece sürekli
olarak değişen ve gittikçe zorlaşan bir hayat içerisindeyiz. bizleri etkileyen acıdan
yada olabilecek kötü durumlardan kaçamıyoruz.gelecekteki hayatımızın daha güçlü
olması için acılardan ders çıkarmalıyız.Sonuç olarak karşılaştığımız her kötü tecrübe aslında güçlenmemize
sebep oluyor...
EMİNE AKBÖRK
SAVAŞMAK
Hayatımız boyunca birçok zorlukla
karşılaşırız.Kimi zaman bu zorluklarla nasıl başedebileceğimizi bilemeyiz.Bocalarız,kendimizi
içinden çıkamayacağımız bir durum içinde hissederiz.İşte bu zamanlarda aklımıza
gelecek sözler olmalı.Bunlardan biri de ‘ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİR’.
Aslında zorluklar da,güzellikler de
insanlar içindir.Karşılaştığımız zorluklar bizleri daha çok
güçlendirmelidir.Kaçmak en kolay olanıdır.İnsanlar hayatı boyunca birçok acı yaşarlar.Kimine
göre acıların en büyüğü ölümdür.Kimilerine göre ise ayrılık,kimilerine göre
işsizlik,kimilerine göre de ailevi problemlerdir.Bu örnekler çok fazla çoğaltılabilir.Fakat bu
sıkıntılar yüzünden hiç kimsenin yok olduğu görülmemiştir.Yalnızca başa
çıkabilen insanlar,bir de başa çıkamayan insanlar vardır.Kimileri bu sıkıntılar
karşısında ezilir,kimileri de hiç pes etmeden savaşmayı seçer.Kendisini
geliştirir,yeni çareler aramaya koyulur,araştırır.Bunları yaparken de kendisini
daha güçlü hisseder.Birde bakar ki hiç bir sıkıntı onu yıldırmamış,tam tersine
güçlendirmiş.Sorunların üstünü örtmek,bunalıma girmek hiç bir işimize
yaramaz.Sadece daha çok dibe vurmamıza neden olur.Umut etmeliyiz.Bakış açımızı
değiştirmeliyiz.Belki de bu sıkıntıların bize yarar sağladığını
düşünmeliyiz.Belki biraz Polyanna olmalıyız.Çünkü her şerde bir hayır vardır
derler.Biraz inancımızla biraz da sabrımızla üstesinden gelmeye
çalışmalıyız.Dimdik ayakta durmalıyız ki acılarımız bizi devirmek yerine daha
da güçlendirsin.Bizleri daha dayanıklı kılsın.Tüm bunları yapmak yerine
kendimizi hayattan soyutlarsak yok olur gideriz.Oysa inandığın şey için savaşmak
ne güzeldir.
Düştükçe kalkmaya çalışmak,yılmadan umut
etmek ve çaba sarfertmek sorunlarımızı aşmamızı sağlar.Hiç bir acı dünyanın
sonu değildir.Hayata umut dolu gözlerle bakmalıyız.Çünkü insan umut ettiği
sürece yaşar.
ETEM YİĞİT
Öldürmeyen acı
Öldürmeyen acı
güçlendirirmi ? Yoksa daha da güçsüz olmamızı sağlar ?
Bence ölürmeyen acı
güçlendirmez çünkü acı cekmek hissetmek bizi daha da güçlü yapmaz.Mesela
ayağınızı çarptınız ve acı hissettiniz hırslanıp dahamı güçlü olursunuz yoksa
yere oturup ayağınızımı ovalarsanız? İşte bu yüzden öldürmeyen acı güçlendirmez
tam tersi güçsüzleştirir ama Bazılarına görede öldürmeyen acı üçlendirir
diyolar benımde kafamı karıstıran olay bu öldürmeyen acı guclendırır nasıl bir
cümledir nasıl güçlendirir ki bununda bir açıklaması olmalı ama bulamıyorum
bunun için bence öldürmeyen acı güçlendirmez
Bence öldürmeyen acı
güçlendirmez ve sizde buna inanın.
GÖKÇE ÖZKAN
ÖLDÜRMEYEN
ACI GÜÇLENDİRİR
Yaşıyorsak hala umut var demektir.
Umut varken insan kendini güçlü hisseder çünkü onca acıya rağmen hala
yaşıyordur. İnsan yaşadığı her kötü olaydan dersler çıkarır, bilgilenir ve
yaşananlar görüş açısını genişletir. Aynı olaylar karşısında farklı açılardan
bakabilir ve bir dahakine nasıl davranması gerektiğini bilir. Aynı zamanda
insan acı çekmeden olgun bir şekilde düşünemez.
Bir yakınımız öldüğünde bu acıyı ilk
yaşayışımızda çok üzülürüz ancak zamanla üzüntünün ölen kişiyi geri
getirmeyeceğini anlarız ve sonraki ölüm haberlerine karşı daha güçlü
durabiliriz. Veya Çok zengin biri iflas ettiğinde bu insan nasıl yaşayacağını,
bundan sonraki hayatını nasıl geçireceğini düşünür. Hatta bazen bu kadar acıyı
kaldıramayıp intihar bile edebilir. Oysa onun iflastan sonra elinde kalanların
yarısına sahip olup da çok mutlu bir şekilde yaşayan insanlar vardır. Onlar
hayatta çektikleri acılardan sonra o kadar güçlenmişlerdir ki, her türlü
zorluğun üstesinden gelmeyi çok iyi öğrenmişlerdir. Bir başka örnek olarak çok
sevdiğimiz birinden ayrıldığımızda ilk zamanlar çok zor günler geçiririz. Onu
bir daha göremeyecek olmak bize çok acı verir. Ancak zaman geçtikçe bu acılar
azalır. Hatta unutulabilirler ve başka birini sevebilirler.
Yani yaptığımız bir hata sonucunda
acı çekebiliriz ancak aynı hatayı bir daha yapmayız. Yapsak bile sonucunun
nasıl olacağını bildiğimiz için sonucu karşısında daha güçlü durabiliriz.
Yaşadığımız olaylar bizi daha mücadeleci yapar ve olaylar karşısında daha dik
durmamızı sağlar. Aynı zamanda bu olaylar bizi bilgilendirir. Bilgide bir çeşit
güçtür.
GÖRKAY GÖKDEMİR
ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİR
Öldürmeyen acı güçlendirir çünkü insan yara aldığı her acıyla beraber yeni bir tecrübe edinmiş olur
Mesela bir insan bazı kişiler ya da kişi tarafından ihanete uğradığı zaman artık insanlara kolay guvenmemeye başlar ve ruhen güçlü duruma gelir. Acı diye nitelendirilen duygu bazı insanlarda bilincin açılmasını olayları ya da durumu daha iyi anlama, deneyimleme etkisi yaratır her acı da güçlü deneyimler yatar bu da kişinin karakter olarak güçlenmesine düşünce açısının genişlemesine yani güçlenmesine yol açar.Mesela bir insan ayağından bir sakatlık geçirir. O sakatlık o insana çok büyük bir acı verir. Ancak o adamı öldürmez. Sonra o adam o sakatlığından ders alır ve farklı yönlerden güçlenmiş olur. Aynı zamanda bu söz farklı farklıda yorumlanabilmektedir.Benim görüşüm ihanete ugramış insanlar diger insanlardan bir adım öndedir çünkü artık hayata farklı bakar iyi ve kötüyü ayırt eder fakat her zaman için bu geçerli degildir çünkü bazı beynini kullanmayan insanlar bir kere yaptığı hatayı bir daha yapar ve bu gerçekten salaklıktır .Her acı kötüdür ama bir iyi yanı vardır ki oda tecrübe kazanmamızdır . Bir kötü olay yaşadıgımızda örneğin bir yakınımızı kaybetigimizde üzülürüz ve uzun sürede üzülmeye devam ederiz fakat bir süre sonra üzülmenin onu geri canlandırmaycagını anlarız.Ama bu sözü Nietschze söylemişse elbet bir bildiği vardır.
Sözlerimin sonuna gelirken bu söze katılıyorum.Umarım sizi sıkmamışımdır.
Öldürmeyen acı güçlendirir çünkü insan yara aldığı her acıyla beraber yeni bir tecrübe edinmiş olur
Mesela bir insan bazı kişiler ya da kişi tarafından ihanete uğradığı zaman artık insanlara kolay guvenmemeye başlar ve ruhen güçlü duruma gelir. Acı diye nitelendirilen duygu bazı insanlarda bilincin açılmasını olayları ya da durumu daha iyi anlama, deneyimleme etkisi yaratır her acı da güçlü deneyimler yatar bu da kişinin karakter olarak güçlenmesine düşünce açısının genişlemesine yani güçlenmesine yol açar.Mesela bir insan ayağından bir sakatlık geçirir. O sakatlık o insana çok büyük bir acı verir. Ancak o adamı öldürmez. Sonra o adam o sakatlığından ders alır ve farklı yönlerden güçlenmiş olur. Aynı zamanda bu söz farklı farklıda yorumlanabilmektedir.Benim görüşüm ihanete ugramış insanlar diger insanlardan bir adım öndedir çünkü artık hayata farklı bakar iyi ve kötüyü ayırt eder fakat her zaman için bu geçerli degildir çünkü bazı beynini kullanmayan insanlar bir kere yaptığı hatayı bir daha yapar ve bu gerçekten salaklıktır .Her acı kötüdür ama bir iyi yanı vardır ki oda tecrübe kazanmamızdır . Bir kötü olay yaşadıgımızda örneğin bir yakınımızı kaybetigimizde üzülürüz ve uzun sürede üzülmeye devam ederiz fakat bir süre sonra üzülmenin onu geri canlandırmaycagını anlarız.Ama bu sözü Nietschze söylemişse elbet bir bildiği vardır.
Sözlerimin sonuna gelirken bu söze katılıyorum.Umarım sizi sıkmamışımdır.
HALİLCAN COŞKUNTUNCEL
Yaptığımız
yanlışlar, uğradığımız başarısızlıklardan alacağımız dersler bize çok deneyim
kazandırır. Her yaptığımız ve giriştiğimiz işte başarılı olmamız mümkün değil.
Önemli olan hatalarımızdan ders almayı bilmemizdir. Sıkıntı çekmeden rahatlığı bilemeyiz.
Sıkıntı ve üzüntüyü en çok hissedenler, felakete uğrayanlardır. Bir acıyı en
çok onu çeken ve yaşayan bilir.
Yaşamak, ayakta kalmak için insan, öncelikle kendi gücüne, aklına
güvenmelidir. Kurt, ağacı içinden yiyerek çürütür. Dert, üzüntü ve sıkıntı da
insanı yıpratır, üzer. İnsan her türlü acı olayla karşılaşabilir. Küçük bir acı
karşısında ümitsizliğe düşmemelidir. Sıkıntılı bir durumun üzerine daha ağır
bir sıkıntı gelirse, önceki unutulur. Bir konuda sıkıntılı günlere katlanmak
güçtür. Dayanmak güçtür. Acıyla dayanıldığı takdirde sonuçları güzeldir. İnsanı
güçlendirir. Allah sabredeni sever ve ödüllendirir. Koruk nasıl olgunlaşır ve
tatlı bir meyve haline gelirse öldürmeyen acıda insanı olgunlaştırır,
güzelleştirir, istediklerimizi kavuşmamızı sağlar.Yaşam sürecinde etrafımızdaki
olaylardan ders almalıyız. Etrafımızda bulunanların uğradıkları felaketleri
izleyip ders almalıyız. Her kötü olaydan iyi bir sonuç çıkarmalıyız. Çünkü
yaşamak için bir çok nedenimiz var bu hayatta.
Umut insanlar için en önemli unsurdur. İnsanlar her zaman umutlarını
korumalı, umutlarını kaybolmaması için türlü sebepler bulmalıdır. Atalarımızın
söylediği bir söz ile yazımı bitirmek istiyorum. 'Ayağa değmedik taş, başa
gelmedik iş olmaz' : Kişi yaşamı boyunca pek çok olayla karşılaşır, onları
göğüsler. Acılar yaşar. Bu acılarla yaşamayı öğrenir. Tecrübe kazanır,
güçlükleri yenmeyi öğrenir. Felaketlerden ders alır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder