16 Ocak 2015 Cuma
9. SINIFLARIN EVP KAPSAMINDAKİ KOMPOZİSYONLARI
DİLARA TURAKTEKİN
ADALET DEVLETİ TÜRKİYE
Başlangıç olarak ana konumuzdaki gibi koşulsuz şartsız hepimiz adalete güvenmeli ve ondan yararlanmalıyız . Bunun karşılığında da adaleti sağlayan kişiler hiç kimseye üstünlük tanımamalıdır ki kuvvetler ayrılığından biri olan yargı düzenli bir şekilde işleyişini sürdürebilsin . Ama 2014 Türkiye ’ sinde bu mümkünmüdür onu bilemem .
Aslında adalet kavramı toplumun genel yaşayışına yön veren bir unsurdur . Adaletsiz bir yaşam düşünülemez ve yaşanamaz bunun için yüzyıllar öncesinden gelen bir hukuk bir yönetim bir yargı yönetimi vardır ve buna da her zaman ihtiyaç olacaktır . Bunun en büyük belirtisi adaletin olmadığı ve iç karışıklık içinde bulunan komşumuz Suriye ’ dedir . Üstünlük konusuna gelince de güçlü her zaman güçsüzü ezer bu adaletdede böyledir aslında bu olay dünyada adaletin olmadığının kanıtlarından biridir önemli olan ve yapılması gereken ise herkesin eş ve bir olması adalet adamlarınında bu düzeni sağlayıp yürürlülüğe geçirmesidir
Sonuç olarakta başka çözüm yolları arayacağımıza en doğru çözüm yöntemi olan adaleti hayatımızın her noktasında kullanmalıyız . Ve elimizden geldiği kadar adalete güvenmeli ve adaleti sağlamalıyız bunu sağladığımız sürece toplumumuz huzur ve refah içinde gelişecektir her şeyin başı adalet ve düzendir bu düzene , bu adalete sadık kaldıkça ilerleyişimizi duraksamadan gerçekleştirebiliriz ve hayatımızı düzene sokabiliriz ve adaletin eşitliğine güvenebiliriz
SERTAN YILDIRIM
Adalet
Adalet hakkın gözetilmesi yerine getirilmesi demektir.Adalet herkes eşit demektir.İstisna ise bir kimse ya da bir şeyi benzerlerinden ayrı tutmaktır.Adalet dünyanın her yerinde vardır.Mesela bir öğretmen bir öğrenciyi çok seviyor diye fazladan puan veriyorsa bu adalet değildir bu bir istisnadır.Bunun için bir çok örnek var.Hak hukuk çerçevesi içinde adaletli davranmak vardır.İstisnalı davranmak yoktur.Siyahi vatandaşlar mesela onlarda insan fakat toplum içinde insanlar onları dışlıyorlar onlarla dalga geçiyorlar.Böyle kişilerin böyle olmaları anne ve babalarının genlerinden geliyordur isteyerek siyahi vatandaş olmamışlardır.Yani insanlarımızın kimseyi küçük düşürmesi gerekmiyordur.Herkes eşittir ve herkes aynı hizmet altındadır.Eğer yaşamımızı sürdürmek istiyorsak adalete güvenmeliyiz.Eskiden adalet diye bir şey yoktu.İnsanlar kendi istisnasına göre ceza veriyodu.Mesela birisi zengin durmu var eğer o kişiye para veriyorsa ve onu kabul edip cezalandırmıyorsa bu istisnadır.Bu yüzden hiç kimse kimseyi büyük ve ya küçük görmemeledir.Herkes eşit olmalıdır.Zengin fakir , erkek kız,evli evsiz,arabalı arabasız ayrımı yapılmamaladır.Adalete herkes güvenmelidir ve kuşku duymamalıdır.Fakir birisi zengin birisini şikayet edip eğer o kişi zengi diye ceza almaz diye düşünürse o kişi istisnaya güveniyordur.Fakat istinasız olup adalete güvense ve o konuyu takip etse belki böyle bir şey yapılsa ortaya çıkarabilir.Bu yüzden herkes istisnasız herkes adalete güvenmeli , ondan yararlanmalı ve kimseye üstünlük tanınmamalıdır!
BEYZA BİLGİNER
ADALET
Adalet, insanların kim olduğunu düşünmeden ona saygı duymaktır. Adalet, insanları farklı kefelere koyup eşit bakmak değil, herkesi aynı kefede eşit saymaktır aynı zamanda adalet eşitlik demektir. Adalet olmayan bir devlette her zaman sorunlar çıkar. Güçlü, güçsüz ayırt etmeden herkese eşit davranılmalıdır. Güçsüze uygun işler verilmelidir. Kimse yardım isteyecek kadar zorlanmamalıdır. Japonya da geliri 1 milyon üstünde olan 19 kişi varken Türkiye de bu sayı 21 kişidir. Kısacası gelir dağılımı fazlasıyla adaletsizdir. Ancak yoksulluk oranına bakılırsa gelir uçurumunun en çok bizde olduğu görülmektedir. Sistem fakirden aldığı paraları zengin kişilere verdiği sürecede bu uçurum asla kapanmaz.
Kadına vuran caniler, döverek adam öldüren katiller ve kızı yaşındakilere tecavüz edenler serbestken adaletten söz edemeyiz. Normal bir ülkede bu suçları işleyen bir devlet başkanı bile olsa cezasız kalmaz. Fakat Türkiyede adalet anlayışı Erdal Eren'in yaşının büyülterek asılması ile Ogün Samast'ın yaşının küçültülüp çocuk mahkemesinde yargılanması paralelinde gidip gelir. Türkiye öyle bir ülkeki aydınlardan zindanlar doldurulur, haklı olanlar haksız yerine koyulur. Bütün Dünya'da suç işlediğiniz kanıtlanana kadar masum kabul edilirsiniz fakat söz konusu Türkiye olunca masumluğunuz kanıtlanana kadar suçlu kabul edilirsiniz. Adalet güce tapar. Hiçbir zaman masumun, mazlumun, güçsüzün lehine işlememiştir. Sonuçta ekmek çalan çocuğa 10 yıl hapis verenle tecavüzcüyü serbest bırakanda aynı sistem.
Adalet özgür düşünce demektir. Eğer biz aklımıza gelen fikirleri veya düşünceleri kimseyi kötü duruma sokmadan kimsenin özgürlüğünü kısıtlamadan söyleyebiliyorsak adalet vardır. Fakirler yardım dilenmek durumunda kaldığı sürece ve güçsüzler güçlülerin hatalarına ses çıkaramadığı sürece adalet olamaz.
SELİN ALTİPARMAK
Öncellikle üstünlük tanımak ve adaletin ne demek olduğunu yani ne anlamlara geldiğini düşünecek olursak. Herhangi birine,bir varlığa bunu biraz açıcak olursak; bir insan,bir hayvan hatta bu bir bitkide olabilir mesela bir insanı ele alalım iki tane çocuk kavga etti ve başka biride buna şait oldu ve o tanık, şait olan kişi suçlu olan ,haksız olan kim onu bildiği halde suçlu olanı sevdiğinden yada suçsuz olanı sevmediğinden dolayı suçlu olana törelans gösterip haklı olana kötü muamele yaparsa burada adaletin hiçbir anlamı kalmaz ve haksız olana üstünlük muamelesi yapılmış olur.
Şimdi başka bir olayı ele alalım; zengin bir iş adamının oğlu ile durumu pek iyi olamayan bir aileni oğlu çok fena bir şekilde kavga ederler bu olay gittikçe büyür . Zengin iş adamı artık bu olay iyice büyüdüğü için oğlunun kavga ettiği oğlanın ailesini tehtit etmeye başlar, bu durumdan rahatsız olan aile mahkemeye giderler ve dava için başvururlar. Bunun üzerine dava süreci başlatılır, ama şöyle bir sorun vardır ki ortada bir zenginlik olayı vardır. Zengin iş adamı ne yapar ne eder davayı kendi alehine yani kendi için iyi sonuçlandırır. Peki bu nasıl olur? Zengin iş adamı savcıya ve avukatlara güzel bir ücret vererek bu davayı kapatır. PEKİ BEN SORUYORUM ADALET BUNUN NERESİNDE? Durumu olmayan insan ne yapsın bu olay süresince zengin iş adamı ve oğluna üstünlük tanınmıştır ve adalet yerini bulmamıştır. İşte bunları önlemek için hiç kimseye hiçbir şartta üstünlük tanınmamalıdır ve şuçlu her kimse adalete teslim edilmelidir. Tabi ki adalete karışılmadan... (256 kelime olmuştur)
GİZEM NACAR
İlk önce adalet nedemektir ?
Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır.
Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. İnsanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir ve tarih boyunca tartışmalı bir alan konusu olmuştur.
Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur.
· Eski Yunanlı düşünür Platon’a göre adalet en yüce erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır.
Ve ayrıca adalet, insanların birbirine yaptıkları haksızlıkları düzeltmeye çalışırda diyebiliriz
Yani adalet aynı zamanda eşitlik de demektir konumaza gelirsek ‘kimseye üstünlük tanınmamalıdır’ sözüne bir bakarsak demokratik bir ülkede yaşıyoruz Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.
‘Eşit hakka sahip olduğu’ yani kimse kimseden üstün değildir herkes eşittir yorumuna da ulaşabiliriz zaten demokrasi olmayan bir toplum da halkın iradesi çiğnenir katılımcılık göstermelik kalır uluslar özgür olmaz hak ve özgürlükler kağıt üzerinde kalır örgütlenme,toplanma ve gösteri özgürlüğü olmaz sorunlar çözümsüz kalır eğitim özgür,demokratik ve halk için olmaz demokrasi aslında halk için varlık yokuluk sorunudur kısacası herkes eşittir ve kimse kimseden üstün değildir.
DİCLE NACAR
Adalet nedir? Eşitlik midir yoksa yazılı kanunları aynen uygulamak mıdır? Ya da eşitlik nedir matematiksel bir denklikten mi ibarettir yoksa sosyal olarak birini tamamlamak mıdır? Sorular çoğaltılabilir aslında. Görüldüğü gibi temel kavramlarda dahi birçok yaklaşım söz konusudur. Bu yaklaşımlar yeterince irdelenmeden ortaya çıkacak şeylerin kavram olduğunu söylemekte zorlanmayacağımızdan kimsenin şüphesi yoktur. Bu kavramların zihinlerde yer edinmesiyle sağlıklı bir analiz ve tartışma ortamı oluşturulabilir.
Adalet hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ve haksızın ayırt edilmesi adalet ile sağlanır.
Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. İnsanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir ve tarih boyunca tartışmalı bir alan olmuştur.
Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur.
Eşitlik, ahlaki ve toplumsal bir örnek, insanların birbirleriyle, aynı insan doğasına sahip olmak bakımından, aynı konum ve değerde olmaları halidir. İnsanların birbirleriyle eş değerde olduğunu, bundan dolayı insanlar arasında ayrım gözetilmesi gerektiğini dile getiren ilkelerdir.
Eğer herkes eşitlikten yana olur ise herkes adalete de güvenmelidir. Adalete güven konusunda tereddütleri olmamalıdır. Herkes adalet önünde eşittir. Herkese aynı haklar tanınmaktadır.
İSMAİL SÜNGÜ
Roman kahramanı Yedigey Cangeldin,cepheden döndükten sonra,Kazak bozkırlarında küçük bir aktarma istasyonunda çalışmaya başlar.burada tanık olduğu ve uzak geçmişine çağrışım yapan olaylar,gerçekte bir siyasi rejimin gümbür gümbür çöküşünün nedenlaeridir.Yüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet
Yedigey’in çok eski ve yakın arkadaşı olan Kazangap ölür.Onun için bir cenaze töreni düzenleler.bu törene Kazangap’ın şehirde oturan oğlu ve kızını da çağırırlar.Kazangap’ın cenazesini mezarına götürürken,Yedigey kendisinin ve milletinin geçmişini,acı-tatlı,düşündürücü yanlarıyla bir bir gözlerinin önünden geçirir.O gün ‘Asra bedel bir gün’ olur onun için.Sevdikleri kişinin cenazesini Naymanlar’ın kutsal mezarlığına götürdükleri zaman,orada bir uzay üssünün kurulmuş olduğunu görürler ve cenazenin gömülmesine izin verilmez.Öte yandan,Rus-Amerikan ortak araştırması sonunda kozmonotlar,uygarlık düzeyi Dünyanınkinden çok daha yüksek bir gezegen keşfeder.Bu gezegende yaşayanlar dünyalılarla ilişki kurmak isterler.Fakat daha yüksek bir uygarlığı ,daha iyi bir yönetimi kendileri için zararlı gören dünyalı yöneticiler bu isteği reddederler.
AHMET BURAK ALTUNSÖZ
HERKES İÇİN ADALET
Adalet nedir? Size önce kısaca onu belirtmek istiyorum. Adalet hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesidir. Haklıyı güçlüye ezdirmemektir.
Demokratik ülkelerde bağımsız yürüyen bu sistem karşısında herkes eşittir ve haksızlık mutlaka bir şekilde ( hapis, para,sosyal imkanlardan uzaklaştırılma vs..) cezalandırılır
Peki adalet mekanizması doğru işlemezse ne olur ??
İnsanlar adalate güvenmediği için herkes kendi adaletini uygulamaya kalkar , toplumda şiddet ve kaos meydana gelir. Güçlü olan güçsüzü ezer , haklı ama güçsüz olan sesini çıkaramaz ve şiddet tırmanarak devam eder.
Bütün bunların önlenmesi için ülkeyi yönetenlerin adalete saygılı olması ve adalet sistemine mudahale edilmesini önlemesi gerekmektedir. Adalet dağıtanların ise görevini kötüye kullanmaması gerekmektedir.
Adalet herkes için gereklidir. En basitinden ekmek alırken bile sıraya girmek başkalarının hakkına saygı göstermektir.
İnsanların kendi aralarında birbirinin hakkında saygı göstermesi , birbirlerine hakkaniyet içinde yaklaşmaları mahkeme salonlarındaki ve ceza evlerindeki insan sayısını azaltabilir.
Herşey insan ile başlayıp insan ile bitmektedir. Toplumsal barışın ve birarada yaşamanın gerektiği karşılıklı saygı ve sevgidir. Her zaman her konuda anlaşmak mümkün olmadığı gibi anlaşmazlıkların olabileceği unutulmamalı ve kişiler adalete güvenerek kendi adaletini uygulamaya kalkmadan mevcut hukuk düzenine güvenmelidir. En başında belirttiğim gibi hukuk’un bağımsız ve adil olduğuna inanması gerekmektedir. Herkes adalet önünde eşittir ve ondan yararlanmalıdır,kimseye üstünlük tanınmamalıdır.
DİLARA EKER
ADALET
Bir devletin en önemli unsurlarından biri adalet kavramıdır. Adalet,var olmanın temel ilkesidir.Var olan herkes adalete inanmalı ve ondan yararlanmalıdır.Varlığımızı sürdürmek istiyorsak adalete inanmalı ve adaleti her yerde sürdürmeliyiz.
Adalet yasalar önünde belirlenmiş kurallar dahilinde herkesin suçlarının eşit bir şekilde yargılanması cezanlandırılmasıdır.Adaletin olduğu bir toplumda huzur,mutluluk,barış,güven ve sevgi yer alır.Adaletin yer almadığı toplumlarda ise ne sevgiden ne barıştan ne de güvenden söz edilir.Adaleti sağlayan şey mahkemelerdir,hukuktur.İnsanların eşit şartlar altında yaptığı suçlardan ceza alması mahkemelere, hukuka bağlıdır.Mahkemelerin olmadığı yer de adalet yoktur.Adaletin sağlanabilmesi için mahkemelerin de tarafsız olması lazımdır ki biz de istisnasız adaletden yararlanalim ve adalete güvenelim.Atatürk zamanında huzur vardı mutluluk vardı sevgi vardı en önemlisi olan güven vardı ve adaletten söz edilebilirdi.Herkes kanun önünde eşit sayılırdı.Mahkemeler tarafsızdı.Bir insanın çok zengin olması ya da çok fakir olması mahkemeler önünde hiçbir farklılık yaratmazdı.O yüzden toplumda adalet vardı. Günümüze baktığımız zaman adaletten söz edilemez.Huzurdan güvenden sevgi ve saygıdan söz edilemez.Şuan tamamiyen adaletten güvenden yoksun kalmış bir milletiz.Mahkemeler taraf tutan hale gelmiş ve mahkemelerde zengin ve fakirin aynı anda yargılanması zenginin haklı olduğu anlamına gelmiştir günümüzde.Haklının hakkını aramayaz hala gelmiş,hakkını arayan insanın hapse atıldığı yer olmuştur Türkiye Kadınların vurulduğu,hayvanların ezildiği,insanların hor görüldüğü,suçluların suçunu çekmemesi,para karşılığı ceza görmemesi,günümüzdeki olayları insanlara anlatan gazetecilerin içeri atılması suçlunun değilde suçsusuz içeri atılması adaletten sayılamaz.Bunların gün yünüze sonradan çıkması herkesin cezalarını geç çekmesi adalet değildir.Unutmayın ki;geç gelen adalet adaletsizliktir ve günümüzde de adalet yoktur.
BORAN
Boranlı yedigey bir çok kişinin acısına tanık olmuş birçok kişinin yarasına merhem olmuştur çocukları deveye taş atarken hiç o hayvanın yerinde olabileceklerini düşünmeden devenin canını yakarak bunu eglenceli bulmaları yedigeye göre yanlıştı çünkü oda çocuk olup oda bunun nasıl bir zevk oldugunu biliyordu .Bunun için küreyi kaldırıp vuracakmış gibi yaptı ki çocuklarda büyüdüklerinde boranlı yedgey gibi pişman olmasınla diye.
ERALP ALİ BOYDAN
ADALET
Evet , bence herkes adaletten yararlanmalı onu kullanmalıdı aksi taktirde Dünya’da sürekli olarak güçülünün zayıfı ezdiği , yetimin hep ezilip ve istismar edildiği bir toplum oluşacaktır.Aslında sözde bir adalet var ama ne yazıkki çoğu toplumda sözde bi adalet söz konusu.Bazı ülkelerde rüşvet her zaman önce gelir ilkesi uygulanıyor ve bu ilke adaletten önce gelmesi çoğu insani mağdur ediyor. Lakin bazı ülkeler ise adaleti tam anlamıyla yerine getiriyor ve sürekli olarak sıkı bir denetimle kendi vatandaşlarını disiplinize ediyor.
Hiçbir zaman adaletten ödün verilmeyip objektif olunuyor.Buda toplumda huzur ve sürekli olarak modernleşmesine zemin hazırlıyor . Örnek olarak çoğu ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de adalette istismar taraf tutma gözlenmekte.Özellikle başımızda bi olay geldip mahkemeye gittiğimizde duruşmaların ertelenmesi veya sürekli olarak uzun tarihlere bırakılmasda vatandaşlarımızı hayli bir zorluyor.Bence bazı bakanlıklar görevlerini tam yerine getirmeyip sürekli çeşitli vaatlerle görevlerinden ödün veriyolar ve taraflı karar verip bir çok insanı mağdur ediyor.
Oysa ki ülkemizde her kurum , kuruluş ve bakanlık misyonları tam anlamıyla yerine getirse ülkede büyük bi huzur ve güvenlik hakim olur.Vatandaşlar sokakta daha güvende olur.Ülkemizde hızlı bir şekilde m odernleşme ve r efah seviyesinde ciddi yükleşiler gözlenir. İşte bizde bu yüzden adalleten yararlanmalı onu sonuna kadar kullanmalıyız ve sürekli olarak hakkımızı sonuna kadar savunmalıyız.
ZEKİ ÇALIŞIR
ADALET’E GÜVENİLMELİDİR
Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Bu nedenle herkes adalete güvenmeli ve adaletten faydalanmalıdır. Adalet hiç kimseye kesinlikle üstünlük tanımamalıdır.
Eğer herkes adalete güvenip, adaletten yararlanırsa dünya veya yaşadığımız ülke daha güvenli, adaletli ve huzur dolu bir yer olur. Fakat adalet birilerine üstünlük tanırsa haksızlar ve suçlular dışarıda gezip, haklılar ise ceza alırsa dünya veya yaşadığımız ülke adaletsiz ve huzur olmayan bir yere dönüşür. Bu sebepten dolayı insanlar adalete güvenmez ve o toplumda adalet olmaz, adalet olmayan bir toplumda da suç oranları ve haksızlıklar artar, bu nedenle toplumda güvensiz bir ortam oluşur, toplum içi huzursuzluk ve tartışmalar başlar. Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel kitabının üç yüz seksen altıncı sayfasında Yedigey karakterinin dediği gibi “Doğrusu, olması gereken de budur. İstisnasız herkes adalete güvenmeli, ondan yararlanmalıdır. Hiç kimseye ayrıcalık, üstünlük tanınmamalıdır. Ben böyle düşünüyorum.“ diyor. Bu konuda bende aynı fikirdeyim. Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel kitabında iki yüz on altıncı sayfasının yirmi beşinci satırında başlayan olay Abutalip’in haksızlığa uğranması bence.Olay şudur:”Boranlı istasyonunda bir yolcu treni duruyor ve trenden üç adam iniyor, bu üç adam Abutalip’in yazdığı savaş anılarının ve günlüklerinin yasadışı şeyler olduğunu söyleyip Abutalip’i Boranlıdan götürüyorlar; ama Abutalip onları çocuklarına hatıra ve miras olarak yazıyor ve saklıyordu…” çok saçma bir sebepten yani kendi çıkarlarını, kendilerinin yaptıklarının üstünü örtmek için başkasını suçlu olarak gösteriyorlar. Bunla, ve bu gibi olaylar bizim gerçek yaşantımızda da var. Örnek olarak siyasette ve ekonomide; bana göre ekonomimiz bu adaletsizlik yüzünde çökmeye başladı.
Kısaca adalet çok önemlidir ve adalet olmayan bir toplum veya bir ülke batar ve yok olur. “Adalet herkese hakkını vermektedir.” sözüyle Justinian bize adaletin hiçbir zaman haklının hakkını yemediğini her zaman kim haksızsa onların suçuna göre adaletli bir biçimde cazalandırılacağını anlatmak istemiştir. Benim görüşüme görede herkes istisnasız adalete güvenmeli ve faydalanmalıdır. Hiç kimseye üstünlük, farklılık tanınmamalıdır.
EDİZ UĞUR
ADALETE GÜVEN
Bir devletin en önemli unsurlarından biri de adalettir. Adalet, tüm insanlara eşit davranıp suçlu ile suçsuzun ayırt edelebilmesidir.Her insan adalete güvenmeli,adaletten eşitlik beklemelidir.Adalet , insanları aynı kefelere koyup eşit mi diye bakmak değil ,herkesi aynı kefede eşit saymaktır.
Eğer adalet olmazsa, toplumlarda huzur kalmaz ,insanlar arasında kargaşa çıkar. Devlete olan güven azalır ve gelişmiş bir toplum ortaya çıkmaz. Örneğin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk bir sözünde ‘ adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olmaz’ diyerek adaletin bir millet için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Adalet herkes için aynı olmalıdır. Koşulsuz sağlanmalı ve haksızlıkların karşısında suçlular adil bir şekilde yargılanmalıdır. Sınıf ayrımı, insan ayrımı yapılmamalıdır.Örneğin ülkemizdeki adliyelerde hakimler çok sayıda davalara giriyorlar.Karşılarına gelen her suçluyu zengin -fakir , kültürlü - kültürsüz ,haklı-haksız ayrımı yapmaksızın yargılayıp , kanunlara göre cezasını vermek durumundadırlar.Böylece toplumda adalet ile düzen , huzur , güven sağlanmış olur.Aksi halde toplumda kargaşa çıkar .Huzur hakim olamaz ve gelişmiş,kendine güvenen bir devlet ortaya çıkamaz.Bu da devletlerin içten içe çöküşünü hazırlayabilir.
Toplumda adaletin sağlanması için mümkün olan her şey yapılmalı ve herkese karşı adil davranılmalıdır.Her zaman adaletin yanında bulun- mak,adaletin yanından ayrılmamak gerekmektedir.
ALMULA UZUN
Adalet, bu hayatta güvendiğim tek soyut kavramdır. Bir ülkenin temellerinden biriside adalettir, adalet olmaz ise eşitlik olmaz eşitlik olmazsa birlik ve beraberlik sağlanamaz ve ülke arasında aykırılıklar başlar. Açıkçası adalet fikrimce en büyük evrensel değerlerimizden birisidir. Peki bu adalet ne kadar var ? Herzaman eşitliği sağlayabiliyormuyuz? Eminimki bu sorularda bazılarımız evet desede, kimilerimizin cevabı hayır olacaktır. Ben kendi hayatımdan örnek vermek istiyorum. Geçen senelerde bir olay, iki arkadaşım kavga etmişti olayın sonucunda ikiside müdürümüzün yanına gitmişti. İki arkadaşımdan birisinin ailesi gayet variyetli idi, lakin diğer arkadaşımın maddi durumları biraz kısıtlı idi.Variyetli olan ceza almazken neden diğeri ceza almıştı? Nerede bu adalet ? Hani herkez eşitti ? Ne kadar güvenebilirizki adalete? İnsanlar neden sadece kendilerini düşünüyorlar diye çok düşünmüştüm o gün, adalet karşısında herkez eşit diyorlardı ama değildi işte bir yerde kopuyordu ipler, ve ben bu yazımı adaletin var olması ve eşitliğin sağlanmasını umud ederek yazıyorum. Adalet herzaman yanımızda olsun, hiçbirzaman eksilmesin. Bir taraftanda adaletli insanları incelemek istiyorum, ne kadar güzel değilmi eşit davranmak ayırt etmeden çıkarsızca korumak ve sevmek. Sadece bu, küçücük bir ayrıntı yeter mutluluğa, birliğe ve beraberliğe. Umud ediyorumki, birgün herkez adalete uyar ve ona saygı duyar, belkide ozaman hiçbir sorun kalmaz dünyada herşey uyum içerisine girer. Adalet ve eşitlik iki muhteşem kavram herzaman, heryerde sığınabileceğimiz soyut bir kavramdır. Ne olursa olsun karşımızdakiler ne kadar üstünlük sağlamak isterlerse istesinler eşitliği sağlamak zorundayız . Çünkü, İstisnasız herkez adalete güvenmeli ve ondan yararlanmalıdır. Kimseye üstünlük tanınmamalıdır.
DİLAN AKAY
ADALETİN ADALETLİKTEN ÇIKMASI
Çoğu zaman, eşitlik mefhumunun, adaletle karıştırıldığını görüyoruz. Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olması demektir. Adalet ise, her hak sahibine hakkını vermek ve haksızları cezalandırmak şeklinde tarif edilir.Bu aralar Dünyamızda her kez kendi adaletini kendisi sağlıyor.Mesela bir karı koca kavga edince mahkemeye baş vurup boşanmak yerine koca karısını döverek kendi çapında bir adalet sağlar,sağladığını sanır.Bu ara lalar kadına şiddet artmaktadır.Adaletten yararlanmak isteyen onca kadın mahkemelere baş vurarak hakkını aramaya başlar.Ancak mahkemeler bu konuya hala bir çözüm bulamamışlardır.Bu aralar yaklaşık 5 yılda 802 kadın hayatını kaybetti.Bunlar yaşanırken onlarca aile yıkıldı.Milyonlarca çocuk heba edildi .Hani burada eşitlik, hani burada adalet.Ölen o kadınlar adalete güvenmişti.Eyer mahkemeler ciddiye alsaydı ve ellerinden tutup o kadınlara destek olsaydı bu kayıplar yaşanmıycak ,onlarca insanın hayatı heba olmiycaktı.
Adalet her yerde var mıdır? Tabi ikide yoktur.Bu yüzden adalete güvenme diye bir şey kalmamaktadır .çünkü Türkiye’de adalet kavramı kullanılmiyo.Önüne gelen ben büyüğüm benim dediğim olur diye geziyorlar ve kendi adaletini kendileri sağlıyorlar.Bu durum hiç hoş değil. Oysaki böylesine gelişmiş bir ülkede böyle şeylerin olmaması gerekiyor.Türkiyde bu olaylar her yönden bize dokunuyor.Bu yüzden adaletli ve eşit davranılamalı bize .Mesela geçim sıkıntısı çeken bir insanın gidip uygunsuz işlere baş vurup kendi ve aile hayatını tehlikeye sokması gibi.Anlıycanız bu ülkede adalet kavramı başak açılardan yorumlanıyo.
SELİN ADIGÜZEL
Öncelikle ben tam olarak böyle düşünmediğimi belirtmek istiyorum. Bence de adalete güvenmek ve ondan yararlanmak en doğrusudur ama güvenebileceğimiz bir adalet ise bu geçerlidir. Eğer şahısların çıkarı var ve biz bundan emin isek yine adalete dayanarak bu konuya çözüm üretmeye, yasal yollarla hakkımızı aramaya çalışmalıyız.
Kitaba değinirsek; kitaptaki Rus Kozmonotların bulduğu gezegendeki uzaylılar ve yaşam tarzları Dünya’ya örnek olmalıdır. Ayrıca istasyona gönderilen uzay gemisi Amerika ve Rusya’nın gizli bir çalışmasıdır. Yani halktan gizli şeyler olabiliyor ve biz bunun farkına daha sonra varıyor olabiliriz.
Sırf Dünya’dan daha barışçıl bir uygarlık diye Dünya’ya kabul edilmemelerini de adaletsizlikle bağdaştırabiliriz. Çünkü normalde daha barışçıl bir uygarlığı bulmak için bizim çabalamamız gerekir. Yani o toplumun bize ne gibi bir zararı olabilir ki? Zararın aksine çok fazla faydalı olur. İnsanlar onları örnek almaya başlayabilirlerdi. Dünya için çok önemli bir adım olabilirdi. Belki de insanlar çok değişecekti ve bu kadar adaletsiz, adaleti kendi çıkarları için kullanan insanlar olmayacaklardı. Uzaylılar insanlar için bir dönüm noktası olabilirdi. Ama bu kadar önemli bir olayda iki devletin bunları göz önünde bulundurmadan “Dünya’da uzaylılara yer yok.” demesi adalet göstergesi midir? Aslında bu kadar önemli bir şeyi keşfeden kozmonotların da istenmeyen insan olarak ilan edilmesi ne kadar adaletlidir?
Juan Juan’ların kendilerince yaptıkları eziyetler zaten adalet için bir hakarettir. Bir insanın işkenceler yüzünden her şeyi unutup annesini öldürmesi inanılmaz bir olaydır.
Kısaca adalet gerçek bir adalet ise güvenip sonuna kadar yararlanmalıyız ama değilse hakkımızı yasal olan her yolla savunmalıyız.
TUNA MISTIKOĞLU
ADALET
İnsanın bakış açısından adalet, yalnızca hukuk kurallarının haklar gözetilerek uygulanmasıdır. Right and Reason—Ethics in Theory and Practice kitabının söylediği gibi “adalet yasayla, yükümlülükle, hak ve ödevlerle bağlantılıdır; hükümlerini eşitlik ve hak etme ölçüsüne göre verir.” Adalet insan bakış açısıyla, vicdana dayanarak hazırlanmış kurallar bütünüdür. Adalet ve vicdan hayatımızda gerçekten önemli bir yere sahiptir. Neden?
Vicdan eğitilebilen ve yozlaştırılabilen bir histir. Bazı insanların vicdanı gerçekten aşırı derecede yozlaşmış durumdadır. Çünkü insanlar kusursuz değildir. Yozlaşma kelimesi kulağa tepkisizleşme, hissizleşme, soyutlama gibi düşünceler getirir. İşte böyle insanların yozlaşmış vicdanları eğer onları rüşvet alan bir hakim gibi yargılıyorsa bu insanların yüreklerinde yanlış arzular uyandırır. Kutsal Yazılar şöyle der: Herkes kendi arzusu tarafından sürüklenip aldatılarak sınanır. Arzu gebe kaldığında günah doğurur; günah da sonunda ölüme yol açar. İşte böyle durumlarda devreye adalet girer.
İnsani ve dünyevi adalet, insanlar tarafından hazırlanmıştır. Tabii ki vicdana dayalı olarak. Yozlaşmış bir vicdana dayalı olarak hazırlanmış adalet kuralları sonuç olarak dengesiz yetersiz ve bencildir. Haksızlık yapar, merhamet göstermez, haklıyı haksız, haksızı haklı gösterir. Buna benzer olayları her gün duyabiliriz. Ancak tek üzücü olan nokta bu değildir. Örneğin bir hırsız bir adamın eşeğini çalar ve hapse girer. Ancak eşeği çalınan adamın kaybı telafi edilmez. Hapse giren adam da bir şey kaybetmez. Hapisten çıktıktan sonra hırsızlığa devam eder. İnsani bakış açısıyla hazırlanmış adalet yetersizdir. Günümüzdeki insanların bakış açısıyla adalet ne yazık ki böyledir. Peki gelecekte adalet nasıl olacak?
Çok yakında Tanrı’nın Krallığı’nın yönetimi yeryüzünde adaleti ve barışı getirecek. Ancak kusursuz biri tarafından hazırlanmış bir hukuk sistemi insanların ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bu sevgi dolu sistemin vatandaşları bu adalet sistemine seve seve itaat edecek.
TAHA DİLER
İnsan hayatında ilk dünyaya geldiği andan itibaren kendini güvende hissetmek ister.
Bebekliğinden itibaren ilk olarak anne babaya güven gelişir.Onların koruma içgüdüsünden yararlanırız.Kendimizi onlarla güvende hissederiz.Büyümeye başlayıp topluma karıştığımız zaman anne baba olgusundan uzaklaşırız.Çünkü artık toplumda var olmaya,söz sahibi olmaya başlarız.İşte bu andan itibaren mutlaka adalete güveniriz,onu kendi güvenliğimiz ve huzurumuz için kullanırız.Adaletli,dürüst ve temiz bir dünyada yaşamak istiyorsak adalete güvenmeli ve sonuna kadar desteklemeliyiz
"Adalet mülkün temelidir"sözüde bunu açıklamakta etkilidir
RAİF CEYRAN
ADALET VE AYRIMCILIĞA HAYIR!!!
Eğer,bir ülkede adalet olmazsa,o ülkede düzen bozulur.İç savaş çıkar ve o ülke çöker.Bu yüzden insan adaletli olmalıdır,hak yememelidir. Mesela bir okulda 1 öğrencilik konteyjan kalmışsa ve puanı yüksek değilde , puanı düşük torpilli bir öğrenci alırsa bu haksızlık yaparlar ve adaletsizlik olur.İnsan kendini bilmezse , tanımazsa ve elinde maddi gücü varsa her şeyi yapar.Bunun için kendimizi iyi tanımalıyız.Adaletli davranıp , ayrımcılık yapmayalım.Diğer önemli konulardan biride herkesten kendimizi üstün görmemizdir.Allah herkesi eşit yaratmıştır. Eğer sen kendini bilmezsen , herkesten üstün sanarsan kimse sana saygı duymazlar ve adaletli davranmazlar.Hayat sana adaletsiz davransada , sabırlı davranmamız gerekir.Sabır en büyük erdemdir ve bu erdeme sahip çıkalım.Bir işi bir sefer denedikten sonra olmaz bu iş diyerek geriye çekilmeyelim,tekrar tekrar deneyelim kafamızda işi bitirmeyelim ,olmak zorunda diyip oldurmalıyız.İnsan bazen kendi kendine şöyle diyor ‘ben napıyorum ya’ işte böyle olduğu zaman gözlerinizi kapatıp ve yaptığınız işe konsantre olun.Mesela pideciler her pideyi eşit ağırlıkta yapmazsa haksızlık yapar ve adaletli davranmazlar.Şu anda her şeyler modernleşti ilerledi, her şeyi kolayı çıktı.Bu yüzden haksızlık yapmayalım adaletli olalım,kul hakkı yemeyelim.O yüzden kendi beynimizdeki teraziyi iyi hesaplayalım her şeyde adaletli olalım ve ayrıcılık yapmayalım.
ORHUN ŞENDUR
Adalet
Adalet her bireyin değiştirilemez bir unsurudur.Adaletsiz iş yapılamaz.Düzgün olmaz.
Adalet yasalar önünde belirlenmiş kurallar dahilinde herkesin suçlarının eşit bir şekilde yargılanması cezanlandırılmasıdır.Adaletiz bir yer huzur veya mutluluktan yoksundur. Hukuk adaleti sağlar. İnsanları mahkemeler değerlendirir.Mahkemelerin olmadığı yer de adalet yoktur. Adaletin tam olarak sağlanabilmesi için mahkemelerin dürüst bir şekilde çalışması lazımdır.Eski zamanlarda, Atatürk zamanlarında adalet tam olarak yerindeydi.Herkes kanun önünde eşitti.Bu zamanlarda ise bu biraz değişti. Adalet kelimesini yanlış anlayıp yanlış uyguluyorlar. Artık kimseye mahkemelerde eşit davranılmıyor, aksine daha çok ayrıcalık tanınıyor.Bunun biran önce önüne geçilmesi gerekir. Hakkını arayan insanlar suçlu kabul edilip cezalandırılıyorlar. Bunların sonuçları çok kötü olabilir. Adalet herzaman herkese eşit uygulanması gerekir. Kim veya nerede olursa olsun. Rüşvet veya torpil yoluyla adaletin önüne geçilemez. Geçilmemesi gerekir. Örnek olarak gazeteciler, işlerini doğru bir şekilde yapan gazeteciler bazı yollarla haksız yere hapis cezası çekiyorlar bu çok yanlış bir uygulamadır. Çünkü o gazeteci kız veya erkek fark etmez o işi evine ekmek götürebilmek için yapmaktadır. Fakat böylelikle hem işinden alıkoyup hemde ceza çekmesini sağlıyorlar. Dediğim gibi sonuçları çok kötü oluyor.
Günümüzde yapılan bütün bu uygulamanın hepsi adalete karşıt kişilerin yaptığı şeylerdir. Bunların olduğu yerde adaletten bahsedilemez. Herkes adalet önünde eşit olmalıdır, bunun olmadığı yerde adaletten bahsedilemez. Günümüzde adalet kavramı yok denecek kadar az bir düzeydedir. Buda ülkenin gerilemesindeki en önemli etmendir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder